Translation of "Alternatif" in English

Alternatif nedir?

What's the alternative?

Alternatif yok.

- There's no alternative.
- There is no alternative.

Alternatif olmayacak.

There won't be an alternative.

Alternatif soruları seçin.

Choose alternative questions.

Alternatif yok mu?

Is there no alternative?

Bir alternatif var.

There is an alternative.

Hiçbir alternatif yok.

- There's no alternative.
- There is no alternative.

Alternatif planımı düşünelim.

Let's consider my alternate plan.

Başka alternatif görmüyorum.

I see no other alternative.

- Neden alternatif enerji önemlidir?
- Alternatif enerji neden önemlidir?

Why is alternative energy important?

Alternatif haber kaynaklarına bakın.

Check out alternative news sources.

Kitaplar benim alternatif gerçekliğimdir.

Books are my alternate reality.

Tom'a hiçbir alternatif sunmadım.

- I gave Tom no choice.
- I didn't give Tom a choice.

Herhangi bir alternatif düşünemiyorum.

I can't think of any alternatives.

Üçüncü bir alternatif istiyorum.

I want a third alternative.

Sadece bir alternatif var.

There is but one alternative.

Bana bir alternatif ver.

Give me an alternative.

Ancak bu alternatif bir versiyonudur.

but this is an alternate version.

Teklif ettiğine alternatif yok mudur?

Is there no alternative to what you propose?

Alternatif bir tarih önerir misiniz?

Could you suggest an alternative date?

O, alternatif bir plan önerdi.

He proposed an alternate plan.

O, iki alternatif ders düşündü.

He considered two alternative courses.

Bu düşünmeye değer tek alternatif.

This is the only alternative worth considering.

Biz alternatif bir yöntem benimsedik.

We adopted an alternative method.

Onların alternatif enerji kaynakları yoktu.

They had no alternative energy sources.

Tom'un alternatif bir planı olmalı.

- Tom must've had an alternate plan.
- Tom must have had an alternate plan.

Tom alternatif bir plan önerdi.

Tom proposed an alternate plan.

Teslim olmak için alternatif mücadeledir.

The alternative to surrender is fighting.

Bana herhangi bir alternatif vermedin.

You didn't give me any alternative.

Teslim olmak için alternatif ölümdür.

The alternative to surrender is death.

Tom bana hiç alternatif vermedi.

Tom didn't give me any alternative.

Sami alternatif bir planla geldi.

Sami came up with an alternate plan.

Ama çoğu için alternatif daha kötü.

But for many of them, the alternative is even worse.

Ben alternatif bir plan önerebilir miyim?

I may suggest an alternate plan?

Ama bu şehir sürpriz bir alternatif sunuyor.

But this city provides a surprising alternative.

Bir alternatif olarak tereyağı yerine margarin kullanabilirsiniz.

You can use margarine as a substitute for butter.

Ülkemizin alternatif enerjilere yatırım yapması gerekiyor mu?

Does our country need to invest in alternative energies?

Benim sigortam herhangi türdeki alternatif tıbbı karşılamaz.

My insurance will not cover any kind of alternative medicine.

Roman, atompunk temalı alternatif bir tarihte geçiyor.

The novel is set in an atompunk, alternate history.

- Sadece indie müzik dinler.
- Sadece alternatif müzik dinler.

She only listens to indie music.

O, yönetimin alternatif gelir kaynaklarını araması gerektiğini savunuyor.

He argues that the administration must look for alternative sources of revenue.

"Almanya için Alternatif" Almanya'daki yeni bir siyasi partidir.

The Alternative for Germany is a new political party in Germany.

- Ben hiçbir alternatif görmüyorum.
- Ben hiçbir seçenek görmüyorum.

I see no alternative.

Akupunktur Doğu Asya'da popüler olan alternatif bir tıp şeklidir.

Acupuncture is a form of alternative medicine that's popular in East Asia.

Alternatif yakıt kaynakları bulunamazsa, dünyamız bir enerji krizi geçirir.

Our world will have an energy crisis if alternative fuel sources are not found.

- Doğru olan cümleleri değiştirmeyin. Yerine doğal görünen alternatif çeviriler ekleyebilirsiniz.
- Doğru olan cümleleri değiştirmeyiniz. Bunun yerine, doğal-görünen alternatif çeviriler önerebilirsiniz.

Don't change sentences that are correct. You can, instead, submit natural-sounding alternative translations.

Yeni vergiler de, hükümet için alternatif gelir yöntemi olarak koyulacak.

New taxes will also be introduced as an alternative method of earning for the government.

Ve beni alternatif sözümler üretmek için yeni bir şey öğrenmeye

was what motivating me to try something new,

Genel bir kural olarak, eleştirmek kolaydır ama alternatif öneri üretmek zordur.

As a general rule, it's simple to criticize, but difficult to produce alternative suggestions.

, eşlerin bağlayıcı koşullar altında yeni bir yaşam deneyimlemesine olanak tanıyan alternatif bir çözüm olarak arayüze

interface as an alternative solution that allows the spouses to experience a new life under binding conditions

Renk koordinasyonu ile ilgili Kelly'nin raporunda sunulan bilginin alternatif bir teori oluşturmada faydalı olacağı anlaşilmaktadır.

The information presented in Kelly's paper on color coordination is seen to be of use in building up an alternative theory.

Elektronik sigaralar, tütüne karşı sağlıklı bir alternatif olarak teşvik ediliyor ama sağlık otoriteleri, kullanıcılar üzerindeki uzun vadeli etkilerine dikkat çekiyor.

E-cigarettes are being promoted as a healthy alternative to tobacco cigarettes, but health authorities are concerned about the long-term health effects on users.