Translation of "Almamalı" in English

Uzun sürenizi almamalı.

It shouldn't take us long.

Polisler rüşvet almamalı.

Police shouldn't take bribes.

Garajı temizlemek çok zaman almamalı.

It shouldn't take us long to clean out the garage.

Bunu bitirmek çok zamanımızı almamalı.

It shouldn't take us long to finish this.

Bu çok fazla zaman almamalı.

This shouldn't take too much time.

Tom'u bulmak uzun zaman almamalı.

It shouldn't take long to find Tom.

Bunu yapmam uzun süremi almamalı.

It shouldn't take me long to do that.

Bunu yapmak çok fazla zamanınızı almamalı.

Doing that shouldn't take too much of your time.

Çiti boyamak Tom'un çok uzun zamanını almamalı.

It shouldn't take Tom too long to paint the fence.

Bu iş birkaç saatten daha fazla almamalı.

This job shouldn't take more than a couple of hours.

Esperanto yerli dillerin yerini almamalı, daha ziyade sadece herkes için ikinci bir dil olmalıdır.

Esperanto shouldn't replace native languages, but rather just become the second language for everybody.