Translation of "Adrese" in English

Yanlış adrese gittim.

I went to the wrong address.

Paketi bu adrese gönder!

Send the package to this address.

- Lütfen postalarımı bu adrese yönlendirin.
- Lütfen postamı bu adrese gönderin.

Please forward my mail to this address.

- Beni bu adrese götürebilir misin?
- Beni bu adrese götürebilir misiniz?

Can you take me to this address?

Onu bu adrese gönderir misin?

Could you send it to this address?

Onu sana verdiğim adrese gönder.

Send it to the address I gave you.

Tom mektubu yanlış adrese gönderdi.

Tom sent the letter to the wrong address.

Lütfen beni bu adrese götürün.

Please take me to this address.

Bu mektup yanlış adrese sahip.

This letter has the wrong address.

- Adrese baktım.
- Adresi ziyaret ettim.

I looked up the address.

Doğru adrese sahip olduğuna emin misin?

Are you sure you have the right address?

Bu kutuyu bu adrese gönder, lütfen.

Send this box to this address, please.

Dan'in soruşturması onu Londra'daki bir adrese götürdü.

Dan's investigation led him to an address in London.

Tom mektubu var olmayan bir adrese gönderdi.

Tom sent the letter to an address that does not exist.

- Tom yanlış adrese gitti.
- Tom'a yanlış adres verilmiş.

Tom had the wrong address.