Translation of "Adımı" in English

0.007 sec.

Examples of using "Adımı" in a sentence and their english translations:

Adımı tekrarladım.

I repeated my name.

Adımı unuttum.

I forgot my name.

- Tom benim adımı çağırdı.
- Tom adımı seslendi.

Tom called my name.

- Benim adımı nasıl biliyorsun?
- Adımı nereden biliyorsun?

How do you know my name?

Adımı biliyor musun?

Do you know my name?

Adımı listenden çıkarma.

Don't take my name off your list.

Adımı bile bilmiyorsun.

You don't even know my name.

İlk adımı attım.

- I've taken the first step.
- I took the first step.

Listede adımı gördüm.

I saw my name on the list.

Adımı söyleyişini seviyorum.

I love the way you say my name.

Sana adımı söylemeyeceğim.

I'm not going to tell you my name.

Adımı nasıl bildi?

How did he know my name?

Adımı listeden çıkar.

Take my name off the list.

Bu adımı atlama.

Don't skip this step.

Forma adımı yazdım.

I filled in my name on the form.

Adımı yanlış yazdın.

- You've misspelled my name.
- He wrote my name wrong.

Lütfen adımı kullanma.

Please don't use my name.

Adımı hatırlıyor musun?

Do you remember my name?

Adımı listeye koy.

Put my name on the list.

Lütfen adımı unutma!

Please don't forget my name!

Adımı kağıda yazdım.

I wrote my name on the paper.

Tom adımı hatırlamıyor.

Tom doesn't remember my name.

Adımı bile bilmiyordum.

I didn't even know my name.

Kullanıcı adımı unuttum.

I forgot my username.

- Birisi benim adımı sesleniyordu.
- Birisi benim adımı çağırıyordu.

Somebody was calling my name.

- Sami adımı bilmiyor bile.
- Sami adımı bile bilmiyor.

Sami doesn't even know my name.

- Adımı bekleme listesine koyar mısın?
- Adımı bekleyenler listesine koyar mısınız?
- Adımı sıradakiler listesine koyar mısınız?
- Adımı bekleyenler listesine ekler misiniz?
- Adımı sıradakiler listesine ekler misiniz?

Could you put my name on the waiting list?

- Birinin adımı haykırdığını duydum.
- Birinin adımı çığlık attığını duydum.

- I heard someone screaming my name.
- I heard someone shouting my name.
- I heard someone yelling my name.

Karanlıkta biri adımı seslendi.

Somebody called my name in the dark.

Adımı unutmuş gibi görünüyordu.

She appeared to have forgotten my name.

Birinin adımı seslendiğini duydum.

- I heard someone call my name.
- I heard somebody call my name.

Onlar benim adımı bilmiyorlar.

They don't know my name.

Ben Çince adımı yazabilirim.

I can write my name in Chinese.

Benim adımı nasıl bildin?

How did you know my name?

Sana asla adımı vermedim.

I never gave you my name.

Kendi adımı bile hatırlamıyorum.

I can't even remember my own name.

Gerçek adımı bilmeni istemiyorum.

I don't want you to know my real name.

O, adımı bile bilmez.

He doesn't even know my name.

Tom adımı biliyor mu?

Does Tom know my name?

İlk adımı atmak zorundasın.

You have to take the first step.

Bunun üzerine adımı koyacağım.

I'm going to put my name on it.

Henüz adımı bile bilmiyorsun.

You don't even know my name yet.

Ben adımı listeden sildim.

I erased my name off the list.

Tom adımı bile bilmiyordu.

Tom didn't even know my name.

Ben gençken adımı beğenmezdim.

I didn't like my name when I was young.

Adımı yasal olarak değiştiriyorum.

I'm having my name legally changed.

Birisi adımı söyledi mi?

Did someone say my name?

Sadece adımı söyledin mi?

Did you just say my name?

Tom adımı yanlış yazdı.

Tom spelled my name wrong.

Biri benim adımı sesleniyordu.

Someone was calling my name.

Adımı listeye yazdın mı?

Did you put my name on the list?

Kesinlikle bu adımı atlamamalısın.

You definitely should not skip this step.

Biri benim adımı sesleniyor.

Somebody is shouting my name.

O adama adımı söylemedim.

I didn't tell that guy my name.

Adımı Tom Jackson'a değiştirdim.

I changed my name to Tom Jackson.

Tom adımı bile bilmiyor.

Tom doesn't even know my name.

Tom benim adımı bilmiyordu.

Tom never knew my name.

Tom'un mükemmel adımı var.

Tom has perfect pitch.

Sana adımı kim söyledi?

Who told you my name?

Adımı nereye imzalamam gerekiyor?

Where should I sign my name?

Tom adımı hatırlamadığını söylüyor.

Tom says he doesn't remember my name.

Lütfen adımı listeden çıkar.

Please take my name off the list.

Adımı değiştirmek istediğimi sanmıyorum.

I don't think I would like to change my name.

Biz ilk adımı yapalım!

Let us do the first step!

Birinin adımı bağırdığını duydum.

I heard someone yelling my name.

Keşke adımı doğru heceleseler.

I wish they would spell my name correctly.

Keşke adımı doğru heceleselerdi.

I wish they had spelled my name correctly.

Bu üç adımı belirledim

I determined these three steps

Adımı Tom olarak değiştirdim.

I changed my name to Tom.

Sen adımı hiç hatırlamıyorsun.

You never remember my name.

Sen hep adımı unutursun.

You always forget my name.

Adımı listeye ekleyebilir misiniz?

Can you add my name to the list?

Sana benim adımı söyleyeceğim.

I will tell you my name.

Polise gerçek adımı vermedim.

I didn't give the police my real name.

Tom, adımı hatırlamadığını söyledi.

- Tom said he didn't remember my name.
- Tom said that he didn't remember my name.

Tom'un adımı seslendiğini duymadım.

I didn't hear Tom calling my name.

Sami gerçek adımı biliyordu.

Sami knew my real name.

Herkes benim adımı bilir.

- Everyone knows my name.
- Everybody knows my name.

Herkes benim adımı biliyor.

- Everyone knows my name.
- Everybody knows my name.

Ona ilk adımı verme.

Don't give him my first name.

- Affedersin. Benim adımı nasıl biliyorsun?
- Affedersin. Benim adımı nereden biliyorsun?

Excuse me. How do you know my name?

Çünkü değişimin ilk adımı bilinçliliktir.

Because the first step to change is awareness.

O, duvarda yazılı adımı gördü.

She saw my name written on the wall.

Tom adımı unutmuş gibi görünüyor.

Tom seems to have forgotten my name.

Gerçek adımı arkadaşlarım bile bilmez.

Not even my friends know my real name.

Onlar kütüphaneye benim adımı verdiler.

They named the library after me.

Gerçek adımı insanlara söyleyebilmek istiyorum.

I'd like to be able to tell people my real name.

Tom asla benim adımı hatırlamaz.

Tom never remembers my name.

Adımı duyduğumda otomatikman cevap verdim.

I replied automatically when I heard my name.

Birinin adımı çığlık attığını duydum.

I heard someone screaming my name.

Ona adımı bilip bilmediğini sordum.

I asked him if he knew my name.

Adımı hâlâ bilmiyorsun, değil mi?

You still don't know my name, do you?

Ben sınavda adımı yazmayı unuttum.

I forgot to write my name on the exam.