Translation of "Aşağılanmış" in English

Tom aşağılanmış hissetti.

Tom felt humiliated.

Ben aşağılanmış hissettim.

I felt humiliated.

O, tamamen aşağılanmış hissetti.

He felt utterly humiliated.

Tom aşağılanmış olduğunu söyledi.

Tom said that he'd been humiliated.

Kendimi tamamen aşağılanmış hissettim.

I felt utterly humiliated.

Tom kendini tamamen aşağılanmış hissetti.

Tom felt utterly humiliated.

Tom çok aşağılanmış hissettiğini söyledi.

- Tom said he felt very humiliated.
- Tom said that he felt very humiliated.

Mary kendini ihanete uğramış ve aşağılanmış hissetti.

Mary felt betrayed and humiliated.

Tom, aşağılanmış olmakla ilgili her şeyi biliyor.

Tom knows all about being humiliated.

Aşağılanmış bir kadın son derece tehlikeli olabilir.

A woman scorned can be extremely dangerous.

Tom kendini hem ihanete uğramış ve hem de aşağılanmış hissetti.

Tom felt both betrayed and humiliated.