Translation of "Ağlamadığını" in English

Ağlamadığını söylüyor.

She says that she didn't cry.

Tom ağlamadığını söylüyor.

- Tom says that he didn't cry.
- Tom says he didn't cry.

Tom ağlamadığını söyledi.

Tom said that he didn't cry.

Mary ağlamadığını söylüyor.

Mary says she didn't cry.

Tom ağlamadığını iddia ediyor.

Tom claims that he didn't cry.

Tom bana ağlamadığını söyledi.

- Tom told me he didn't cry.
- Tom told me that he didn't cry.

Tom hiç ağlamadığını söylüyor.

Tom says he's never cried.

Tom hiç ağlamadığını söyledi.

Tom says he never cried.

Tom, Mary'nin ağlamadığını biliyor.

- Tom knows that Mary didn't cry.
- Tom knows Mary didn't cry.

Tom, Mary'nin ağlamadığını söylüyor.

Tom says that Mary didn't cry.

Tom, Mary'nin ağlamadığını söyledi.

Tom said that Mary didn't cry.

Tom, Mary'ye ağlamadığını söyledi.

Tom told Mary he didn't cry.

Tom, Mary'nin ağlamadığını umuyor.

Tom hopes Mary doesn't cry.

Tom'un ağlayıp ağlamadığını merak ediyorum.

I wonder if Tom cried.

Tom bana senin ağlamadığını söyledi.

Tom told me you didn't cry.

Tom, Mary'nin muhtemelen ağlamadığını düşünüyor.

- Tom thinks Mary probably didn't cry.
- Tom thinks that Mary probably didn't cry.

Tom Mary'ye John'un ağlamadığını söyledi.

Tom told Mary that John didn't cry.

Tom bana Mary'nin ağlamadığını söyledi.

Tom told me Mary didn't cry.

Tom ve Mary senin ağlamadığını biliyor.

- Tom and Mary know you didn't cry.
- Tom and Mary know that you didn't cry.

Tom, Mary'nin neredeyse hiç ağlamadığını söyledi.

- Tom said that Mary almost never cries.
- Tom said that Mary hardly ever cries.

Tom'un her zaman ağlayıp ağlamadığını merak ediyorum.

- I wonder if Tom ever cries.
- I wonder whether Tom ever cries.

Tom'un gülüp gülmediğini ya da ağlayıp ağlamadığını söylemek zor.

It's hard to tell whether Tom is laughing or crying.