Translation of "Açarken" in English

Kapıyı açarken kilidi kırdım.

- In opening the door, I broke the lock.
- I broke the lock opening the door.

O, çekmeceyi açarken dikkatliydi.

She was careful opening the drawer.

Bir kutu açarken parmağını kesti.

He cut his finger in opening a can.

Mary kapıyı açarken Tom bekledi.

Tom waited as Mary unlocked the door.

Ben kapıyı açarken bunu tutmanı istiyorum.

I want you to hold this while I open the door.

- Kapıyı açmakta zorlandım.
- Kapıyı açarken zorluk yaşadım.

I had trouble opening the door.

Tom tam kapıyı açarken bir silah sesi duydu.

Tom heard a gunshot just as he was opening the door.

Tom matkapla duvarda delik açarken su borusunu deldi.

Tom drilled a hole in the wall and hit a water pipe.

Ve bu nedenle, yelken açarken, insanın şimdiye kadar çıktığı en tehlikeli, tehlikeli

And therefore as we set sail, we ask God’s blessing, on the most hazardous and dangerous

Noel armağanlarını açarken çocuğunuzun yüzündeki sevinç ile kıyaslayabilecek çok az şey vardır.

Few things can compare to the joy on your child's face as they open their Christmas presents.