Translation of "Açacağını" in English

0.017 sec.

Examples of using "Açacağını" in a sentence and their english translations:

Kutuyu nasıl açacağını keşfetti.

He discovered how to open the box.

Şişe açacağını nerede saklıyorsun?

Where do you keep your bottle opener?

Hayır, havanın açacağını sanmıyorum.

No, I don't think the weather will clear up.

Hangi kapıyı açacağını merak etti.

She wondered which door to open.

Havanın pazar günü açacağını umuyorum.

I hope the weather will clear up on Sunday.

O, lambayı nasıl açacağını biliyor.

He knows how to switch on the lamp.

Tom, Mary'ye mektup açacağını uzattı.

Tom handed Mary the letter opener.

Tom elektrikli konserve açacağını çalıştıramadı.

Tom wasn't able to get the electric can opener to work.

Tom çekmeceyi nasıl açacağını bilmiyordu.

Tom didn't know how to open the drawer.

Güllerin çok yakında çiçek açacağını sanmıyorum.

- I don't think the roses will bloom so soon.
- I don't think that the roses will bloom so soon.

Bu kutuyu nasıl açacağını biliyor musun?

Do you know how to open this box?

Onun iç savaşa yol açacağını söylediler.

They said it would lead to civil war.

O, ona makineyi nasıl açacağını sordu.

She asked him how to turn on the machine.

Tom'un lavaboyu nasıl açacağını bilmemesi mümkündür.

It's possible that Tom doesn't know how to unclog a sink.

Tom, bu kapıyı nasıl açacağını biliyor.

Tom knows how to open this door.

Tom mektup açacağını masa çekmecesine geri koydu.

Tom put the letter opener back in the desk drawer.

Bu kapının kilidini nasıl açacağını biliyor musun?

Do you know how to unlock this door?

Ben Tom'a üşüdüğünü söyledim. O ısıyı açacağını söyledi.

I told Tom you were cold. He said he'd turn up the heat.

Onlar böyle bir politikanın kaçakçılığa yol açacağını söyledi.

They said such a policy would lead to smuggling.

- Tom, Mary'ye gider tıkanıklığını nasıl açacağını gösteriyordu.
- Tom, Mary'ye tıkanan lavabonun nasıl açılacağını gösteriyordu.

Tom was showing Mary how to unclog a drain.