Translation of "şüpheyle" in English

Tom şüpheyle davranıyordu.

Tom has been behaving suspiciously.

Tom şüpheyle davranıyor.

Tom has been acting suspiciously.

O, ona şüpheyle baktı.

She eyed him suspiciously.

O bana şüpheyle baktı.

He looked at me suspiciously.

O ona şüpheyle baktı.

He eyed her suspiciously.

Tom bana şüpheyle baktı.

Tom looked at me suspiciously.

Batı, Ruanda'daki seçimleri şüpheyle izliyor.

The West watches the elections in Rwanda with suspicion.

Şüpheyle uzun boylu adama baktı.

He looked at the tall man suspiciously.

- Birçoğu şüpheci olacak.
- Birçoğu şüpheyle bakacak.

Many will be skeptical.

Tom ve Mary birbirine şüpheyle baktı.

Tom and Mary looked at each other suspiciously.

Bunlara bugünlerde şüpheyle bakılıyor çünkü yüzlerce yıl

These are looked on with suspicion these days because they were written hundreds of years

O şüpheyle baktı ve sonunda içini çekti.

She looked at him in doubt and eventually sighed.

- Tom şüpheci davranıyor.
- Tom şüpheyle hareket ediyor.

Tom is acting suspiciously.

Sen onun hikayelerini duyduğunda sen gerçekten onlara şüpheyle yaklaşmalısın.

When you hear her stories you really must take them with a pinch of salt.

öyle bir şüpheyle tedavi edildi ki, karısının Bavyera'daki aile mülküne gitti.

suspicion by the royal court, that he left  for his wife’s family estate in Bavaria.