Translation of "Şehvetli" in English

0.005 sec.

Examples of using "Şehvetli" in a sentence and their english translations:

Şehvetli kadınlardan hoşlanırım.

I like voluptuous women.

Erkekler şehvetli kadınları severler.

Men love amorous women.

Mary şehvetli bir kadın.

Mary is a voluptuous woman.

Büyük adamlar şehvetli zevklere düşkün.

Great men are fond of sensual pleasures.

Leyla şehvetli bir gence dönüştü.

Layla turned into a voluptuous teenager.

Çocuk bir şehvetli Miley Cyrus videosu izliyor.

The kid is watching some lustful Miley Cyrus video.

- Onun duygusal bir ağzı vardır.
- Onun şehvetli bir ağzı var.

She has a sensual mouth.

50 yaşında yaşlı bir kocakarı bana şehvetli teklifler yaptı; beni öpmek istedi.

An old hag of 50 years made me lustful propositions; she wanted to kiss me.

Şiir sadece azap değildir; şiir sevgidir. Sıcak ve şehvetli tutkudur; o, devrim, romantizm ve hassasiyettir.

Poetry is not just torment; poetry is love. It is warm and sensual passion; it is revolution, romance and tenderness.