Translation of "ışıklarını" in English

0.003 sec.

Examples of using "ışıklarını" in a sentence and their english translations:

Noel ışıklarını seviyorum.

I love Christmas lights.

ışıklarını doğru zamanda açıyor.

turn the lights on at the right time.

Şehrin ışıklarını uzaktan görebilirdik.

We could see the lights of the town in the distance.

Tom ışıklarını Mary'ye tuttu.

Tom flashed his lights at Mary.

Kendi ışıklarını üretir, denizleri aydınlatırlar.

making their own light and illuminating the seas.

Biz evimizden kuzey ışıklarını görebiliriz!

We can see the northern lights from our house!

Günün son ışıklarını da beraberinde götürüyor.

taking the last rays of light with it.

Eve giderken Noel ağacı ışıklarını kapatın.

Turn the Christmas tree lights off when you leave the house.

Komşuların koyduğu Noel ışıklarını gördün mü?

Have you seen the Christmas lights the neighbors put up?

Hayallerimden biri bir gün güneş fırtınalarından sonra ortaya çıkan kuzey ışıklarını görmek.

One of my dreams is to one day see the aurora borealis.

Bazıları büyüleyici bir yardım çağrısında bulunur. Biyolüminans özelliği olan mantarlar kendi ışıklarını saçar.

Some have an enchanting way to call for help. Bioluminescent fungi make their own light.

Şehrin ışıklarını geride bırakıp karanlık açık okyanusa ulaşan kürklü foklar artık daha güvende.

Once beyond the city lights in the dark open ocean, the fur seals are safer.