Translation of "İsterse" in English

İsterse kocasına verebiliyor

She can give her husband if he wants

Tom isterse kalabilir.

Tom can stay if he wants to.

Sami isterse kaybolabilir.

Sami can go missing if he wants.

Tom isterse gidebilir.

If Tom wants to go, he can.

İsterse kameramı kullanabilir.

He may use my video camera if he wants to.

- Oğluma her ne isterse verdim.
- Oğluma ne isterse veriyorum.

I have given to my son whatever he wants.

İsterse ayrı da yönetebiliyordu

He could manage separately if he wanted

İsterse salatalık gibi olsun

Whether it be like cucumber

Ne isterse Tom'a vereceğim.

I'll give Tom whatever he wants.

O ne isterse söyleyebilir.

He can say whatever he wants.

Ona ne isterse ver.

Give him what he wants.

Tom eğer isterse gidebilir.

- Tom can leave if he wants to.
- Tom can leave if he wants.

Ne isterse Tom'a al.

Get Tom whatever he wants.

Ne isterse Tom'a ver.

Give Tom whatever he wants.

Tom nerede isterse yiyebilir.

Tom may eat wherever he wants to.

Tom ne isterse yiyebilir.

Tom may eat whatever he wants to.

Tom isterse seninle gidebilir.

Tom can go with you if he likes.

Tom isterse Fransızca konuşabilir.

Tom may speak French if he wants.

Tom isterse emekli olabilir.

Tom could retire if he wanted to.

Eğer isterse Tom bırakabilir.

Tom could quit if he wanted to.

Tom isterse bunu yapabilir.

- Tom may do that if he wants.
- Tom may do that if he likes.

Tom isterse erken ayrılabilir.

Tom can leave early if he wants to.

Sami isterse içeri gelebilir.

Sami can come in if he wants.

Canı ne isterse yiyebilir.

She may eat whatever she wants to.

Tom isterse yanıma oturabilir.

Tom may sit next to me if he wants to.

Eğer isterse ona yardım edeceğiz.

We will help him if he asks us.

Kitabı her kim isterse verebilirsin.

You may give the book to whoever wants it.

Parayla canı ne isterse yapabilir.

He can do whatever he likes with the money.

Tom her ne isterse yapacağım.

I'll do whatever Tom asks.

Eğer isterse Tom bilgisayarımı kullanabilir.

Tom can use my computer if he wants.

Tom ne yapmak isterse yapsın.

Let Tom do whatever he wants to do.

Tom gitmek isterse onu durduramam.

If Tom wants to go, I can't stop him.

Tom her ne isterse yaparım.

I do whatever Tom asks.

Canın ne isterse onu söyleyebilirsin.

You can say whatever you want to.

Canım ne isterse onu yapacağım.

I'll do what I please.

Genellikle Tom ne isterse alır.

Usually Tom gets whatever he wants.

Tom eğer isterse ofisimde çalışabilir.

Tom can study in my office if he wants to.

Tom eğer isterse benimle gelebilir.

Tom could come with me if he wants to.

Eğer isterse Tom yanıma oturabilir.

Tom can sit next to me if he wants to.

Eğer isterse Tom seninle gelebilir.

Tom can come with you if he wants to.

Eğer isterse Tom da gelebilir.

- Tom can come, too, if he wants to.
- Tom can come, too, if he wants.

Tom eğer isterse Mary'ye söyleyebilir.

Tom can tell Mary if he wants to.

Tom eğer isterse mola verebilir.

Tom can take a break if he wants.

Tom eğer isterse seninle gidebilir.

Tom may go with you if he wants.

Eğer isterse Tom bize katılabilir.

Tom can join us if he wants.

Onlar isterse, sen de istersin.

If they want, you shall want too.

Genellikle Tom ne isterse alabilir.

Usually Tom can get whatever he wants.

Mary genellikle ne isterse alır.

Mary usually gets what she wants.

Tom ne zaman isterse yiyebilir.

Tom may eat whenever he wants to.

Tom ne zaman isterse gidebilir.

Tom can go whenever he likes.

Eğer isterse Tom bisikletimi kullanabilir.

Tom may use my bicycle if he wants to.

Tom yapmamı isterse onu yaparım.

I would do it if Tom asked me to.

Tom ne isterse sahip olabilir.

Tom can have whatever he wants.

Eğer Tom yapmamı isterse yaparım.

If Tom wants me to, I'll do that.

Tom onu yapmamı isterse yaparım.

- If Tom wants me to do that, I will.
- If Tom asks me to do that, I will.

Eğer isterse Tom onu yapmalı.

Tom should do that if he wants to.

Tom bunu yapmak isterse şaşırmam.

I wouldn't be surprised if Tom wanted to do that.

Tom isterse bir öğretmen olabilir.

Tom could be a teacher if he wanted to be.

Tom yapmamı isterse yaparım bunu.

I'll do that if Tom wants me to.

Eğer isterse Tom bunu yapabilir.

Tom can do that if he wants.

Eğer isterse Tom'a yardım ederim.

I'll help Tom if he wants me to.

Eğer Tom isterse bunu yaparım.

I'll do that if Tom asks me to.

Mary isterse benim bilgisayarımı kullanabilir.

Mary can use my computer if she wants.

Tom'a ne isterse alabileceğini söyledim.

I told Tom he could buy whatever he wanted.

Tom eğer isterse eve gidebilir.

Tom could go home if he wanted to.

Tom eğer isterse bizimle kalabilir.

Tom can stay with us if he wants to.

Tom isterse Mary ile konuşabilir.

Tom can talk to Mary if he wants to.

- Eğer Tom isterse video kameramı kullanabilir.
- Tom benim video kameramı kullanmak isterse kullanabilir.

Tom may use my video camera if he wants to.

Bizden yardım isterse, ona yardım ederiz.

If he asks us for help, we'll help him.

Bu kitabı kim isterse ona vereceğim.

I'll give this book to whoever wants it.

- Canım isterse söyleneceğim.
- İstersem şikâyet ederim.

I'll complain if I want to.

Tom her ne zaman isterse gidebilir.

Tom may leave anytime he wants to.

Tom kalmak isterse hiçbir itirazım yok.

If Tom wants to stay, I have no objection.

Tom gitmek isterse, hiçbir itirazım yok.

If Tom wants to go, I have no objections.

Tom, bildiğim kadarıyla ne isterse yapabilir.

Tom can do whatever he wants as far as I'm concerned.

Tom eğer isterse bizim evde kalabilir.

Tom could stay at our house if he wants to.

Tom ne isterse alabilecek kadar zengindir.

Tom is rich enough to buy whatever he wants.

Eğer Tom isterse video kameramı kullanabilir.

Tom may use my video camera if he wants to.

Onu her kim isterse ona ver.

Give it to whoever wants it.

Tom, eğer isterse video kameramı kullanabilir.

Tom may use my video camera if he likes.

Tom ne zaman isterse yerime uğrayabilir.

Tom can come over to my place whenever he wants.

Eğer isterse Tom Mary ile konuşabilir.

- Tom may talk to Mary if he wants to.
- Tom can talk to Mary if he wants to.

Eğer isterse Tom benim bisikletimi kullanabilir.

Tom may use my bicycle if he wants.

Eğer Mary isterse Tom bunu yapar.

Tom will do that if Mary wants him to.

Tom ona yardım etmemi isterse ederim.

If Tom asks me to help him, I will.

Tom eğer isterse bunu şimdi yapabilir.

Tom can do that right now if he wants to.

Eğer Tom yapmamı isterse, onu yaparım.

I'd do that if Tom asked me to.

Bu kitapları onları kim isterse vereceğim.

I'll give these books to whoever wants them.

Tom Mary'ye her ne isterse söyleyebilir.

Tom can tell Mary whatever he wants to.

Tom eğer isterse geceyi burada geçirebilir.

- Tom may spend the night here if he wants to.
- Tom may spend the night here if he wants.

Ona verdiklerimle canı ne isterse yapabilir.

He may do whatever he likes with what I gave him.

Kızlar benimle flört etmek isterse elimde değil.

I can't help it if girls want to flirt with me.

Tom eğer isterse burada biraz daha kalabilir.

Tom can stay here a little longer if he wants to.

Bu kitabı her kim isterse ona vereceğim.

I will give this book to whoever wants it.

Amerika'daki herkes, isterse kolayca silah sahibi olabilir.

Everyone in America can easily have a gun if he wants it.

Tom benim video kameramı kullanmak isterse kullanabilir.

Tom may use my video camera if he wants to.