Translation of "İktidar" in English

0.003 sec.

Examples of using "İktidar" in a sentence and their english translations:

Iktidar boşluğunu engelledi.

left in the wake of the Battle of Kosovo.

Iktidar partisi üyeleri reddetmişken

while the ruling party rejected the members

İktidar yolsuzluğa neden olur.

Power brings corruption.

İktidar partisi yaklaşan seçimi kazanacak gibi görünüyor.

It looks like the party in power will win the upcoming election.

İktidar partisi vergi yasa tasarısını kabul ettirdi.

The ruling party pushed its tax bill through.

İktidar partisi muhalefete karşı bir karalama kampanyası yürütüyor.

The ruling party is running a smear campaign against the opposition.

İktidar partisi bozulmuş fakat muhalefet biraz daha iyi.

The party in power is corrupt, but the opposition is little better.

- Bu gazete iktidar çığırtkanlığı yapıyor.
- Bu gazete iktidar yalakalığı yapıyor.
- Bu gazete hükûmet borazanlığı yapıyor.
- Bu gazete iktidar goygoyculuğu yapıyor.
- Bu gazete iktidarın maşalığını yapıyor.
- Bu gazete iktidarın dümen suyunda gidiyor.
- Bu gazete iktidarı cilalıyor.
- Bu gazete iktidara çanak tutuyor.
- Bu gazete iktidarın borusunu öttürüyor.
- Bu gazete iktidarın sazını çalıyor.
- Bu gazete iktidar şakşakçılığı yapıyor.
- Bu gazete iktidarın propagandasını yapıyor.
- Bu gazete iktidara alkış tutuyor.
- Bu gazete iktidara köpeklik yapıyor.
- Bu gazete iktidar tellallığı yapıyor.
- Bu gazete iktidarın ağzıyla yazıyor.
- Bu gazete iktidar yandaşı.
- Bu gazete iktidarın tetikçiliğini yapıyor.
- Bu gazete iktidarın hınk deyiciliğini yapıyor.

This newspaper is a government mouthpiece.

- Bu gazete hükûmet borazanlığı yapıyor.
- Bu gazete iktidarın propagandasını yapıyor.
- Bu gazete iktidar yandaşı.
- Bu gazete iktidarın hınk deyiciliğini yapıyor.

This newspaper is a government mouthpiece.