Translation of "ürpertici" in English

0.364 sec.

Examples of using "ürpertici" in a sentence and their english translations:

Gerçekten tüyler ürpertici!

So that's creepy.

Adeta tüyler ürpertici.

It's kind of creepy.

Bu tüyler ürpertici.

This is creepy.

Onlar tüyler ürpertici.

They're creepy.

Bu çok ürpertici.

This is very creepy.

Bu ürpertici olurdu.

That would be creepy.

Burası çok ürpertici.

It's creepy in here.

Tom tüyler ürpertici.

Tom is creepy.

Tom ürpertici değil.

Tom isn't creepy.

O biraz ürpertici.

That's kind of creepy.

Burada biraz ürpertici.

It's a little creepy in here.

Bu ürpertici görünüyor.

It looks creepy.

Bu yer tüyler ürpertici.

This place is creepy.

Bu ev tüyler ürpertici.

This house is creepy.

Onun ürpertici olduğunu düşündüm.

- I thought it was creepy.
- I thought that it was creepy.

Bu tüyler ürpertici oluyor.

This is getting creepy.

Bu gerçekten çok ürpertici.

It's just so creepy.

Ürpertici hikâyelerden korkar mısın?

Are you afraid of creepy stories?

Şimdi bu gerçekten ürpertici.

Now this is really creepy.

Tüyler ürpertici şekilde davranıyorsun.

You're acting creepy.

Tom adeta tüyler ürpertici.

Tom is kind of creepy.

Onlar ürpertici olduğunu söyledi.

They said it was creepy.

Tom'un ürpertici olduğunu biliyorum.

- I know Tom is creepy.
- I know that Tom is creepy.

Tom ürpertici, değil mi?

Tom is creepy, isn't he?

Tom ve Mary ürpertici.

Tom and Mary are creepy.

O ürpertici tüyler derinize değerse

If you get those urticating hairs into your skin,

Burası biraz ürpertici, değil mi?

It's kind of creepy in here, isn't it?

Bu biraz tüyler ürpertici oluyor.

This is getting kind of creepy.

Bu yer tamamen tüyler ürpertici.

This place is downright creepy.

Tüyler ürpertici bir şey oluyor.

Something creepy has been happening.

Bunun ürpertici olduğunu düşünmüyor musun?

Don't you think it's creepy?

Gerçekten tüyler ürpertici bir hikayeydi.

- It was a really creepy story.
- It was a chilling story.

Sami biraz ürpertici ve tuhaftı.

Sami was kind of creepy and strange.

Sami ürpertici bir tecrübeye sahipti.

Sami has had a creepy experience.

Bir morgda çalışmak gerçekten ürpertici olmalı.

It must be really creepy to work in a morgue.

Robot sesleri benim için gerçekten ürpertici.

Robot voices are really creepy to me.

Sami'nin tüyler ürpertici bir bakışı vardı.

Sami had a creepy look.

Gölün kıyı hattı ürpertici bir sessizlikle kaplanmış durumda.

The shoreline is eerly quiet.

Kadın olduğunun bu kadar az ayırdında olması ürpertici.

It's scary how little consideration she gives to being a woman.

Bunun beni ne kadar tüyler ürpertici hissettirdiğini söyleyemem.

I can't tell you how creepy this makes me feel.

Bazı okullar Cadılar Bayramı için ürpertici palyaço kostümleri giyen öğrenciler yasakladı.

Some schools have banned students from wearing creepy clown costumes for Halloween.