Translation of "öğrenciden" in English

Sınıfım kırk öğrenciden oluşur.

My class is made up of forty students.

Grup toplam 50 öğrenciden oluşmaktadır.

The group consists of 50 students in all.

Bu sınıf kırk öğrenciden oluşur.

This class consists of forty pupils.

O bir öğrenciden bir motosiklet çaldı.

He stole a motorcycle from a student.

Diğer bir öğrenciden daha hızlı hesaplar.

She calculates faster than any other student.

Bu sınıf otuz beş öğrenciden oluşur.

This class consists of thirty-five students.

Yirmi öğrenciden sadece biri kitabı okudu.

Out of twenty students, only one has read the book.

Bu sınıf 35 tane öğrenciden oluşur.

This class is composed of 35 pupils.

- Yirmi öğrenciden sadece bir tanesi kitabı okumuş.
- Yirmi öğrenciden sadece bir tanesi kitabı okumuştu.

Out of twenty students, only one had read the book.

Tom sınıftaki herhangi bir öğrenciden daha çalışkandır.

Tom is more hardworking than any other student in his class.

Sınıfımdaki herhangi bir diğer öğrenciden daha büyüğüm.

I'm older than any other student in my class.

Bu sınıf otuz beş tane öğrenciden oluşur.

This class is made up of thirty-five pupils.

Yirmi öğrenciden sadece bir tanesi kitabı okumuştu.

Out of twenty students, only one had read the book.

O sınıfındaki herhangi bir diğer öğrenciden daha yaşlıdır.

He is older than any other student in his class.

Bu sabah bir öğrenciden bir silah ele geçirdim

I confiscated a gun from a student this morning.

Benim sınıfta herhangi bir diğer öğrenciden daha yaşlıyım.

I am older than any other student in my class is.

O, sınıfındaki başka bir öğrenciden daha iyi bir şarkıcıdır.

She is a better singer than any other student in her class.

Tom sınıfındaki herhangi bir öğrenciden daha iyi Fransızca konuşabilir.

Tom can speak French better than any other student in his class.

Tom bir öğrenciden daha çok bir öğretmen gibi görünüyor.

Tom looks more like a teacher than a student.

Kate bizim sınıfta herhangi bir diğer öğrenciden daha akıllı.

Kate is smarter than any other student in our class.

Kate bizim sınıftaki herhangi bir diğer öğrenciden daha akıllı.

Kate is smarter than any other student in our class is.

- Sen öğrenciden başka bir şey değilsin.
- Alt tarafı bir öğrencisin.

- You are nothing but a student.
- You're nothing but a student.

- Sınıfımızda yirmi'den fazla öğrenci var.
- Sınıfımız yirmi öğrenciden fazlasına sahip.

Our class has more than twenty students.

- Şu iki öğrenci de testi geçmedi.
- Şu iki öğrenciden hiçbiri testi geçmedi.

Neither of those two students passed the test.

- Ben sınıfımdaki diğer öğrencilerden daha büyüğüm.
- Sınıfımdaki herhangi bir diğer öğrenciden daha büyüğüm.

I'm older than any other student in my class.

- Tom sınıfımızdaki başka bir öğrenciden daha akıllı.
- Tom sınıfımızdaki diğer tüm öğrencilerden daha akıllı.

Tom is smarter than any other student in our class.