Translation of "çakmak" in English

0.007 sec.

Examples of using "çakmak" in a sentence and their english translations:

Çakmak taşı her tarafta bilinir,

The flints are known from everywhere,

Bana bir çakmak verir misin?

Will you give me a light?

Tom cebinden bir çakmak çıkarttı.

- Tom pulled a cigarette lighter from his pocket.
- Tom pulled a cigarette lighter out of his pocket.

Bir sigara bir de çakmak otlanabilir miyim?

Could I bum a cigarette and a light?

Peyzaj çakmak taşı kadar soğuk ve keskin.

The landscape was cold and sharp as flint.

- Bana bir ışık ver.
- Bana bir çakmak ver.

Give me a light.

Bu çakmak taşı aletler gibi birçok buluntu var, oldukça yaygınlar.

And there are many findings, like these flint tools; very common.

Sana çakmak için iyi bir düşüncem var,zira çok kaba davrandın.

I have a good mind to strike you for being so rude.