Translation of "çıkarlar" in English

0.012 sec.

Examples of using "çıkarlar" in a sentence and their english translations:

Toplu çıkarlar korunmalıdır.

Collective interests must be protected.

Sadece geceleri otlamaya çıkarlar.

only coming out to graze at night.

Yıldızlar gece ortaya çıkarlar.

The stars come out at night.

Onlar nadiren dışarı çıkarlar.

They rarely go out.

Karşılıklı çıkarlar bulursanız, birbirinizle anlaşırsınız.

Find mutual interests, and you will get along with each other.

- İngiliz futbolu hayranları bazen çığırından çıkarlar.
- İngiliz futbolu hayranları bazen kontrolden çıkarlar.

British soccer fans sometimes get completely out of hand.

Onlar sadece istedikleri zaman ortaya çıkarlar.

They just show up whenever they want to.

Yani, onlar genellikle pek az haklı çıkarlar.

I mean, they rarely seem to get it right...

Arkadaşlar parlayan yıldızlar gibidir, karanlıkta ortaya çıkarlar.

Friends are the stars shining; they appear in the dark.

Yine, köktenci ideolojiler büyük tarihsel ilerlemelere karşı çıkarlar.

Once more, fundamentalist ideologies are opposed to great historical advances.

Biz burada farklı etnik ve ekonomik çıkarlar buluyoruz.

We find diverse ethnic and economic interests here.

Festival arefesinde insanlar nehrin yanında bir yürüyüş için dışarı çıkarlar.

On the eve of the festival, people go out for a walk by the river.

Tom ve Mary cuma günleri akşam yemeği için sık sık birlikte dışarı çıkarlar.

Tom and Mary often go out for dinner together on Fridays.

Tüm dünya bir sahnedir, insanlar da yalnızca birer oyuncu. Sahneye girer, çıkarlar ve zamanları boyunca yedi dönemden oluşan birçok oyun sergilerler.

All the world is a stage, and all the men and women merely players. They have their exits and their entrances, and one man in his time plays many parts, his acts being seven ages.