Translation of "Kalıp" in Dutch

Bu kalıp beklenti yaratıyor.

en dat patroon creëert een verwachting.

Kalıp kalmaman önemli değil.

Het maakt niet uit of je blijft of niet.

Evde kalıp TV izlememizi öneriyorum.

Ik stel voor dat we thuisblijven en tv kijken.

Mary'nin kalıp kalmayacağı Tom'un umurunda değil.

Het maakt Tom niet uit of Mary blijft of niet.

ön yargı ve basma kalıp düşünceler gibi.

zoals vooringenomenheid en stereotypering.

Burada kalıp aşağıya inerek ormana mı ulaşalım?

...of blijven we en dalen we af... ...richting het bos?

Listedeki ilk iki fikir bir kalıp oluşturuyor.

De eerste twee op die lijst creëren een patroon

Oradan Arica'ya gitti. Burada 40 kalıp gümüşe el koydu.

Dan Arica, waar hij 40 staven zilver stal.

Habitatları olmadan, orangutan nüfusu başka bir yerde hayatta kalıp büyüyemez.

Zonder habitat is er geen plek waar de orang-oetang kan overleven... ...en gedijen op deze planeet.

Bu yolculuk boyunca harika bir ortak oldunuz ve kararlarınız güvende kalıp panzehri bulmamıza yardımcı oldu.

Je was een goede partner. Je beslissingen hebben ons veilig gehouden en het tegengif helpen vinden.