Translation of "Kıza" in Dutch

0.003 sec.

Examples of using "Kıza" in a sentence and their dutch translations:

- Bu kıza kendini tanıtmalıydın.
- Kıza kendini tanıtmalıydın.

Je had je aan het meisje moeten voorstellen.

Bu kıza kendini tanıtmalıydın.

Je had je aan het meisje moeten voorstellen.

Peter kıza âşık oldu.

Peter werd verliefd op het meisje.

Biz iki kıza sahibiz.

We hebben twee dochters.

O kıza deli gibi âşık.

Hij is smoorverliefd op dat meisje.

Ben kıza bir kazak aldım.

Ik heb een pullover gekocht voor het meisje.

Ben hiçbir kıza âşık olmadım.

Ik ben nooit verliefd geworden op een meisje.

Joe bu kıza çılgınca âşık.

Joe is tot over zijn oren verliefd op dat meisje.

Peter bir kıza âşık oldu.

Peter werd verliefd op het meisje.

O güzel bir kıza aşık oldu.

Hij werd verliefd op een knap meisje.

Ben herhangi bir kıza bakıcılık yapamam.

Ik kan niet op een of ander meisje passen.

- Sami Leyla adında Müslüman bir kıza âşık oldu.
- Sami Leyla isimli Müslüman bir kıza abayı yakmıştı.

Sami werd verliefd op een moslimmeisje genaamd Layla.

- Ebeveynlerinin görüşü onun kazancını aptal bir kıza harcadığı idi!
- Ebeveynlerinin görüşü onun kazandıklarını aptal bir kıza harcamasıydı.

In het zicht van zijn ouders verspilde hij zijn verdienste aan een dwaas meisje.

- Tom çocukken, onun karşısındaki caddede yaşayan kıza saplantılı oldu.
- Tom çocukken, sokağın karşı tarafında yaşayan kıza kafayı takmıştı.

Toen Tom klein was, raakte hij geobsedeerd door een meisje dat bij hem aan de overkant van de straat woonde.

Jane yeni kıza hoş görünmek için tarzının dışına çıktı.

Jane deed haar uiterste best om aardig tegen het nieuwe meisje te zijn.

Emin değilim bu hediyeyi kime vereyim: kıza mı erkeğe mi?

Ik weet niet zeker aan wie ik dit cadeau moet geven: aan het meisje of aan de jongen?

Hediyeyi kime vereceğim hakkında emin değilim- oğlana mı yoksa kıza mı?

Ik weet niet zeker aan wie ik dit cadeau moet geven: aan het meisje of aan de jongen?