Translation of "İşte" in Chinese

0.005 sec.

Examples of using "İşte" in a sentence and their chinese translations:

İşte değişim.

这是找零。

İşte anahtarların.

- 把你的钥匙给你。
- 这是你们的钥匙。

İşte Japonya.

这是日本。

İşte fatura.

这是账单。

İşte menünüz.

这是你的菜单。

İşte pudingin.

这是你的布丁。

İşte hesap.

这是账单。

İşte pasaportum.

這是我的護照。

İşte çayınız.

这是你的茶。

İşte geldik!

我們到了!

- İşte bu doğru.
- Bak, bu doğru işte.

这就对了。

İşte yine başlıyoruz.

你又来了。

İşte tren geliyor.

火車來了。

İşte, randevu kartınız.

這是你的預約卡。

İşte senin çantan.

你的袋子在這裡。

İşte otobüs geliyor!

公交车来了。

İşte! O geliyor!

看!她來了!

Dün işte yoktum.

我昨天沒去上班。

İşte bazı resimler.

這裡有一些圖片。

İşte paranızın üstü.

這是你零錢。

İşte gelin geliyor!

新娘来了!

İşte aradığın harita.

你正在找的地圖在這裡。

İşte meşgul müsün?

你工作很忙嗎 ?

İşte böyle imiş!

原来如此!

- İşte bazı ilginç bağlantılar.
- İşte bazı ilginç linkler.

這裡有些有趣的連結。

İşte sorun burada yatmaktadır.

问题就在这里。

İşte sapsız bir tava.

这是个没有柄的平锅。

İşte ailemin bir fotoğrafı.

這裡有一張我全家的照片。

İşte, bu sizin için!

给,给你!

İşte benim sürücü belgem.

這是我的駕駛執照。

Herhangi bir işte ona güvenebilirsiniz.

任何工作你都可以放心的交给他。

O da öyle işte, takma.

他就是那种人,别理他。

- Hayat budur.
- Hayat böyle işte.

這就是生命。

- Hayat bu.
- Hayat böyle işte.

- 這就是生活。
- 人生就是如此。

İşte senin için bir mektup.

- 这是你的信。
- 這封信是給你的。
- 这儿有你的一封信。

Hayat böyle bir şey işte!

那就是人生

İşte benim e-posta adresim.

这是我的电子邮箱。

Ben bu tür işte yeniyim.

我新接触這種工作。

İşte Almanya'nın büyük bir haritası.

这儿有张德国的大地图。

İşte sebzelerle dolu bir sepet.

這裡有個裝滿蔬菜的籃子。

Çünkü kötü kokuyorsun, işte bu yüzden.

因为你真的很臭,这就是为什么。

- Bu şekilde yapıyoruz.
- İşte böyle yapıyoruz.

以下是我们怎么做的。

İşte her şey yolunda mı gidiyor?

工作一切顺利吗?

O, bahçedeki işte babasına yardım etti.

她帮她爸爸干了花园里的活。

İşte onların genellikle akşam yemeği yedikleri yer.

这儿是他们通常吃晚饭的地方。

O part-time işte bir ayda 80.000 yene kadar kazanabilirsin.

你做那份兼职工作最多能赚到八万日元。

İşte tartışmaların çorap içinde düzüşen tavşanlardan daha sıcak geçtiği yer: Tatoeba!

Tatoeba:凡辯論溫度超過兩隻兔子的會使嬰兒在襪子裡!

- Her şey bitti.
- Perde düştü.
- İşte bu kadardı.
- Hepsi bu kadardı.

谢幕了。

- Her işte bir hayır vardır.
- Her gecenin bir sabahı vardır.
- Gün gelir, devran döner.

- 每朵雲都披著銀衣。
- 山窮水盡疑無路,柳暗花明又一村。
- 塞翁失马

Bu işte büyük bir gelir elde etme şansı var, ayda bir milyon yen mümkün!

這門生意是個賺大錢的好機會,月入可以達到一百萬円!

- İşte benim e-postam.
- Bu benim e-mail adresim.
- Bu benim e-posta adresim.
- Bu benim e-posta adresi.

- 這是我的電郵地址。
- 这是我的电子邮箱。