Translation of "Aradı" in Chinese

0.003 sec.

Examples of using "Aradı" in a sentence and their chinese translations:

- Birisi aradı.
- Biri aradı.

有人打電話來。

Telefonda annesini aradı.

她给她妈妈打电话。

Tom kalemini aradı.

湯姆找他的鋼筆。

Tom polisi aradı.

汤姆叫了警察。

Doktor onu geri aradı.

医生把他叫了回来。

O, beni defalarca aradı.

她打了很多次電話給我。

Az önce biri aradı.

刚刚有人给你打电话。

Tom dolabın içini aradı.

汤姆搜查了衣柜里面。

Bir kız beni aradı.

有個女孩打了電話給我。

Kurtarma ekibi Tom'u aradı.

救援队在找汤姆。

- Neredeyse her gün beni aradı.
- Beni hemen hemen her gün aradı.

他幾乎每天打電話給我。

O, yağmurdan dolayı sığınak aradı.

他四處尋找避雨的地方。

O beni birçok kez aradı.

她叫了我很多次。

Bill dün gece beni aradı.

Bill 昨晚打了電話給我。

Onların hepsi kayıp çocuğu aradı.

- 他們都在尋找這個失蹤的孩子。
- 他們都在尋找這個走失的孩子。

O, öğleden sonra beni aradı.

她在中午打了電話給我。

Tom 2.30 da Mary'yi aradı.

汤姆两点半打了电话给玛丽。

- Paul az önce telefon etti.
- Paul demin aradı.
- Paul az önce aradı.

保羅剛打了電話給我。

Karanlıkta el yordamıyla ışık anahtarını aradı.

她摸黑摸不到燈的開關。

Mümkün olan her kaçış vasıtasını aradı.

他寻找一切可能的逃生途径。

Ben dışardayken beni herhangi biri aradı mı?

我出去的时候有人打我电话吗?

- Ann'e kim telefon etti?
- Ann'i kim aradı?

誰打電話給安?

Öğretmenlerinden biri bugün okulda olmadığını söylemek için aradı.

你的老师们之一打电话了我告诉你今天不上学了。

Polisler, hırsızı aramak için birbiri ardına evleri aradı.

为了把小偷抓住,警察逐家逐戶地搜查了。

Bir iş bulmadan önce, Jeff üç ay boyunca aradı.

杰夫找了三个月以后才找到了一份工作。

Karım ben yurt dışında seyahat ediyorken beni sık sık aradı.

我在国外旅行的时候,我老婆老给我打电话。