Translation of "John" in Arabic

0.007 sec.

Examples of using "John" in a sentence and their arabic translations:

- Merhaba, John! Nasılsın?
- Merhaba, John! Nasılsınız?

مرحباً جون ، كيف حالك؟

John kardeşimle yaşıt.

جون في عمر أخي.

Buraya gel, John.

تعال إلى هنا يا جون.

John sıkı çalışır.

يعمل جون بجدّ.

John nerede yaşıyor?

- أين يسكن جون؟
- أين يعيش جون؟

John gözleri açık uyur.

خوان ينام وعيناه مفتوحتان.

John dün Fransa'ya gitti.

- ذهب جون إلى فرنسا بالأمس.
- غادر جون إلى فرنسا البارحة.
- رحل جون إلى فرنسا البارحة.

John soruya yanıt vermez.

لن يجيب جون على السؤال.

John dün camı kırdı.

البارحة كسر جون النافذة.

Onların erkek çocuğunun adı John.

اسم ابنهما هو جون.

John erkek kardeşim kadar yaşlı.

جون في عمر أخي.

Çocukluğundan beri, John pullar toplamaktadır.

كان جون يجمع الطوابع مذ كان صغيرًا.

John Bill'in zayıflığından istifade etti.

استغلّ جون ضعف بيل.

John ve Mary birbirini seviyordu.

- أحب جون و ماري بعضهما.
- جون و ماري أحبا بعضهما البعض.

Onun kız kardeşinden John sorumluydu.

أجاب جون عن أخته.

John cebinden bir anahtar çıkardı.

أَخْرَجَ جُوْن مِفْتَاحًا مِنْ جَيْبِهِ.

Fransız personelinin komutanı John Nevers yakalandı.

كانت هذه ضربة للروح المعنوية، لكن مع ذلك، واصل الصليبيون القتال،

İsa'ya karşı simetrik oturan kişi Aziz John

الشخص الذي يجلس بشكل متناظر ضد يسوع هو القديس يوحنا

Fransız ordusunun komutanı John Nevers ele geçirildi.

تمّ القبض على جون نيفيرز، قائد الوحدة الإفرنجية.

John Hopkins Üniversitesi'nde Dr Danny Wirtz'in laboratuvarında

كنتُ قد بدأت العمل في مختبر الدكتور راني ويرتز

Tom erkek kardeşi John gibi olmak istiyordu.

كان توم يريد أن يكون كأخيه جون.

John erkek kardeşim değil fakat benim kuzenim.

جون ليس أخي ، بل ابن عمي.

John büyük bir serveti miras olarak aldı.

ورث جون ثروة كبيرة.

John için çalışmayı sevsem de politikada başarılı olamadım.

وفي نفس الوقت الذي كنت أحب العمل لدى جون، لم أشعر بالسعادة أثناء العمل في السياسة.

John ve Mary, her zaman el ele yürürler.

جون وماري عطول بيمشوا وهنن ماسكين ايدين بعض

John Titor adında bir adam karşımıza çıkıyor bu sefer

هذه المرة يظهر رجل يدعى جون تيتور.

Oğlu John Nevers'e Fransız-Burgundy'nin bir parçası olması emredildi.

وأعطي ابنه جون نيفير قيادة العنصر الفرانكو-بورغندي.

Franco-Burgundy komutanı John Nevers ayağa kalktı ve desteğini ifade etti.

قدّم جون نيفيرز، قائد العنصر الفرانكو-بورغندي، دعمه

Evde bir kahraman olarak karşılandı, ancak Başkan John F Kennedy, Birleşik Devletler'in

تم الترحيب به في الوطن كبطل ، لكن الرئيس جون إف كينيدي كان يعلم أنه إذا كانت الولايات المتحدة

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry Fransa'da Pazar günü bir bisiklet kazasında sağ uyluğunu kırdı.

كسر وزير خارجية أمريكا جون كيري ساقه اليمنى أثناء ركوب الدراجة يوم الجمعة في فرنسا.

. NASA mühendisi John Houbolt başka bir seçenek önerdi - bu seçenek , NASA'nın en kıdemli mühendisleri tarafından

ولكن لا تزال هناك مشكلة هبوط مثل هذه المركبة الفضائية الضخمة على سطح القمر