Translation of "Gayet" in Arabic

0.011 sec.

Examples of using "Gayet" in a sentence and their arabic translations:

Dünya gayet güzel.

الأرض رائعة جداً.

Çıktım, gayet iyi hissettirdi.

وهكذا فعلت، وشعرت بشعورٍ جيدٍ جدًا.

Her şey gayet güzel.

"كل شيء بخير الأن"،

Ve gayet meta bir deneyimde,

وفي تجربة أكثر شمولًا وشفافية،

Bakın, işte. Bu gayet iyi.

‫انظر، ها هو. هذا جيد.‬

Pekâlâ. Bu gayet iyi oldu.

‫حسناً. سار هذا الأمر على ما يرام.‬

Çoucukluğum süresince gayet Arjantinli hissediyordum

خلال طفولتي، شعرت بأنني أرجنتينية حقاً،

Bu da gayet komikti yani

وهو أمر مضحك أيضًا

Gayet iyi bir şekilde işe yarıyor.

‫الأمر ناجح إلى حد كبير.‬

Bakın, şu hasırotları aslında gayet iyidir.

‫انظر، نبات البردي هذا‬ ‫جيد في واقع الأمر.‬

Fakat o zamanlar İspanyolca'da gayet akıcıydım.

لكني في ذلك الوقت كنتُ أتحدث الإسبانية بطلاقة،

Ve etobur, bu da gayet enderdir.

وهي آكلة لحوم، وهو نادر أيضاً.

Kontrolümüz olduğumuzu düşünmek gayet normal değil mi?

أن ندرك بأننا في قبضة الموت؟

Ama eklem çevresindeki sıvılar gayet iyi görünüyor.

وبخلاف ذلك يبدو السائل حول المفصل جيدًا كذلك.

Yahu gayet verimli bir şekilde ders anlatılabiliyor

ياهو يمكن تعليمه بكفاءة عالية

İlaçlar da gayet serin. Onları mağarada serin tuttuk.

‫والأدوية سليمة وباردة.‬ ‫بقيت باردة في ذلك الكهف.‬

Kartacalılar, hazırlıksız yakalanmış olsalar da, gemilerinden gayet eminler.

على الرغم أنهم أخذوا على حين غرة، فإن القرطاجيين يثقون في سفنهم

Veya gayet iyi bir sonucu kabullenmeye razı olmayı değil.

أو تقبّل فكرة الاكتفاء بحلّ لا بأس به.

Peki ya kocasının bebeğiyle zaten ilgilenmesi gerektiğini ve bunun gayet

ماذا لو رأت هذا العمل وكأنه شي طبيعي