Translation of "Ettiğim" in Arabic

Hayatım boyunca inkâr ettiğim

تلك الحدود التي قضيتُ كل حياتي وأنا أنكرها

Yapmaya niyet ettiğim bu.

هذا ما اقصد أن أفعل.

- Rahatsız ettiğim için özür dilerim, Tom.
- Rahatsız ettiğim için kusura bakma, Tom.

آسف لإزعاجك يا توم.

Kariyer hayatımda ilk fark ettiğim şey

الشيء الذي أدركته في بداية مسيرتي المهنية في المجال غير الربحي

Kendisinden bahs ettiğim adam, benim öğretmenimdir.

الرجل الذي اتحدث عنه، يكون معلمي.

Benim mezun ettiğim bir tane sınıf var.

يوجد فصل واحد تخرج على يدي.

"Evet! Tam da tahmin ettiğim gibi! Evet!"

"أجل، لقد كنت على حق!

Daha sonra hatamı fark ettiğim gün geldi.

وفي أحد الأيام، اكتشفت خطئي.

Çünkü hiç de hayal ettiğim gibi görünmüyordu.

لأن شكله كان مغايرًا تمامًا لما تخيلته في ذهني.

Bu da hareketleri tekrarlarken tercih ettiğim yöntem.

لكن هذه الصورة تظهر طريقتي المفضلة للتمرن على هذه الحركات.

Üstelik en merak ettiğim şekli, ağız kopuzu

علاوة على ذلك ، فإن الشكل الأكثر فضولًا هو فجوة الفم

Benim tahammül ettiğim şeye dayanamayanlar depolarda bırakılacak.

لا يستطيعون التعامل مع ما أتحمله بنفسي سيتم تركهم في المستودعات.

Ve benim gerçekliğimden ve oynamayı hayal ettiğim rollerden

ولم يتسن لها أن تكون أكثر بُعداً عن واقعي

Dört yıl boyunca beraber geçirdiğim, mezun ettiğim bir sınıf.

عملنا معاً لمدة أربع سنوات، وتخرجوا على يدي.

Aynı görev için rekabet ettiğim bir kızın yanına oturdum,

جلست بقرب فتاة كنا نتنافس على نفس المنصب،

Ki itiraf etmekten gerçekten nefret ettiğim bir tanesi var.

واحد منها أكره الاعتراف به.

Blok flütle Fikret Kızılok çalarak annemi taciz ettiğim yıllarda da oradaydı.

كان هناك في وقت مضايقة والدتي بالعزف فكرت Kızılok على الناي.

- Facebook'ta sohbet ettiğim kişilerin çoğu öğrencidir.
- Facebook'ta konuştuğum insanların çoğu öğrenci.

أغلب من أتحدث إليهم على فيسبوك هم طلبة.

- Ben ikiyüzlülükten nefret ederim.
- İkiyüzlülükten nefret ederim.
- İkiyüzlülük benim nefret ettiğim şeydir.

أكره النفاق.