Translation of "Almayı" in Arabic

0.004 sec.

Examples of using "Almayı" in a sentence and their arabic translations:

Şeker almayı unuttum.

نسيتُ شراء السكّر.

Ekmek almayı unuttum.

نسيتُ شراء الخبز.

- Fadıl ilacını almayı bıraktı.
- Fadıl ilacını almayı durdurdu.

توقّف فاضل عن تناول دوائه.

Tüm seçeneklerinizi dikkate almayı

عدم التمكن من دراسة كل الخيارات على سبيل المثال،

Köpeği içeri almayı unutma.

لا تنس إدخال الكلب.

Bir köpek almayı düşünüyordum.

كنت أفكر في الحصول على كلب.

Tom alkol almayı durduramaz.

لايستطيع توم أن يكف عن شرب الكحول

Ekmek satın almayı unutma!

لا تنس شراء الخبز!

Değerlerimizi çiğnemeden sosisi almayı başarırsak

فإذا نجحنا في الحصول على النقانق دون انتهاك قيمنا،

- Fişini unutma.
- Makbuzunuzu almayı unutmayın.

لا تنس الوصل.

Satın almayı planladığın araba kaç para?

كم ثمن السيارة اللتي تنوي أن تشتريها؟

Bu sürecin bana risk almayı öğrettiğini hatırlatıyor.

وتُذكِّرني بأن هذه العملية كان لها الفضل في إكسابي فن خوض المخاطر.

Zehir nefes almayı zorlaştırıyor, sonra da felç başlıyor.

‫يُسبب السم مشاكل في التنفس ومن ثم شلل،‬

Bu adamın almayı umduğu işi alması doğru mu?

هل من الصواب أن يحصل هذا الشخص على الوظيفة التي طالما تمنى الحصول عليها؟

Ben bu kitabın iki kopyasını satın almayı umuyorum.

آمل أن أحصل على نسختين من هذا الكتاب.

Birkaç yıl sonra, hayatımda bazı şeyleri kontrole almayı başardım.

بعد سنوات قليلة تمكنت من الحصول على بعض السيطرة في حياتي

Almayı istediğimiz derslere kayıt yaptırmak için yarın okula gidiyoruz.

غدا سنذهب إلى المدرسة كي نسجل أنفسنا في الدرس الذي نريد الالتحاق به.

O eski arabayı satın almayı ciddi olarak düşünüyor musun?

هل أنت تفكر جديا في شراء هذه السيارة القديمة؟

Tom, Mary'ye yeni bir araba almayı planlayıp planlamadığını sordu.

سأل توم ماري ما إن كانت تخطط لشراء سيارة جديدة.

- Yanına bir fotoğraf makinesi almayı unutma.
- Yanına kamera getirmeyi unutma.

لا تنس أن تأخذ كاميرا معك.

Ilerideki güzergâh da zor kararlar almayı gerektiren engellerle dolu olacak demektir.

‫فالطريق الذي أمامنا ‬ ‫سيكون حافلاً بالعوائق الصعبة،‬ ‫التي تتطلّب اتخاذ قرارات صعبة.‬

Kendini bir şekilde en az tehlikeli olan yere almayı başarmış. Yani köpek balığının sırtına.

‫بطريقة ما تمكنت بدهاء‬ ‫من الابتعاد إلى المكان الأقل خطورة،‬ ‫ألا وهو على ظهر سمكة القرش.‬