Translation of "ölü" in Arabic

0.006 sec.

Examples of using "ölü" in a sentence and their arabic translations:

Bu ölü bir dağ keçisi.

‫إنه حيوان "شمواة" ميت.‬

Kafanın üzerindeki o ölü ışını.

وشعاع الموت يحلق فوق رؤوسكم.

Şamanizme göre ölü bedenden ruh

وفقا للشامانية ، الروح من الجثة

Onun ölü olduğunu mu düşünüyorsun?

هل تعتقد أنه مات؟

Sami, yatak odasında ölü yatıyordu.

كان سامي مستلقيا ميّتا في غرفة نومه.

Ölü bir adamı gömmek gibi. Bu yüzden adına Ölü Adam Çapası deniyor.

‫يشبه هذا دفن ميت،‬ ‫لهذا السبب يسمونه "مرتكز الرجل الميت".‬

Sosyal olarak ölü dediğimiz durum içerisindesiniz.

تكون في وضعيّة نطلق عليها الموت الاجتماعي.

Savaş alanı ölü ve yaralılarla doluydu.

كانت ساحة المعركة مليئة بالقتلى والجرحى.

Tek iyi faşist ölü bir faşisttir.

الفاشي الجيد الوحيد هو الفاشي الميت.

Fadıl minibüsünün ön koltuğunda ölü bulundu.

عُثِر على فاضل ميّتا في المقعد الأمامي لسيّارته.

Sami, Leyla'nın ölü olduğunu fark etti.

علم سامي أنّ ليلى قد ماتت.

Modern tıptan kaçınanların olması ölü sayısını artırıyor.

‫الكثير من الناس يتجنبون الطب الغربي،‬ ‫مما يزيد من عدد القتلى.‬

Ve bariz ima, onu ölü kralın göndermesidir.

والمعنى الواضح هو أن الملك الميت أرسلها.

Ürdün Nehri Ölü Deniz'e akan tek nehirdir.

نهر الأردن هو النهر الوحيد الذي يتدفق في البحر الميت.

Neden bir başka ölü Müslüman çocuk olmak istiyorsun?

لماذا تريدون أن تصبحوا طفلاً مسلماً ميتاً آخر؟

Tamam, şimdi bu Ölü Adam Çapası'na kendimizi bağladık.

‫نحن الآن ملتزمون بـ"مرتكز الرجل الميت".‬

- Yılan diri mi yoksa ölü mü?
- Yılan sağ mı yoksa ölü mü?
- Yılan yaşıyor mu yoksa öldü mü?

هل الثعبان حي أم ميت؟

- Ölü mü?
- O öldü mü?
- Öldü mü?
- Ölmüş mü?

هل هي ميتة؟

Ölü Adam Çapası, cesur bir seçim. Öncelikle bir oyuk kazacağız.

‫"مرتكز الرجل الميت"، خيار شجاع.‬ ‫علينا أولاً أن نحفر خندقاً.‬

Onun hayatta mı ya da ölü mü olup olmadığını bilmiyorum.

لا أعلم فيما إذا كان حيا أم ميتا.

Ve bu karton kutunun içinde üç tane ölü kedi yavrusu vardı,

كان بداخل ذلك الصنوق الورقي ثلاث قطط صغيرة ميتة -

...temizlikçi balıklar ölü deri ve parazitleri söküyor. Genci, büyük geceye hazırlıyorlar.

‫تزيل الأسماك المنظّفة‬ ‫الجلد الميت والطفيليات.‬ ‫معدةً الصغير لليلته المنتظرة.‬

Wittgenstein'ın ilerlemesi için çok geçti 2.000 ölü ile birlikte Mormant'a yönlendirildi.

لقد فات الأوان لتقدم فيتجنشتاين حارس ، هزم في Mormant ، مع 2000 ضحية.

Ama gerçek şu ki bunu yapmanızın sebebi, ölü bir adam olmaktan kaçınmak.

‫ولكن الحقيقة هي أنك تصنع هذه‬ ‫لتتفادى أن تصبح رجلاً ميتاً.‬

Bir aptala öğretmeye çalışmak ölü bir adam için tıbbi tedavi sağlamak gibidir.

المحاولة لتعليم أحمق كمثل توفير علاجٍ طبي لرجل ميت.

- Ölü Deniz yaşıyor: dünyanın her köşesinden turist çekiyor.
- Lut Gölü yaşıyor: dünyanın her köşesinden turist çekiyor.

البحر الميت على قيد الحياة ، انه يجذب السياح من جميع بقاع العالم .