Translation of "Vuelan" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Vuelan" in a sentence and their turkish translations:

Los que vuelan

uçak yolculuğu yapanlar bilir

Algunos peces vuelan.

Bazı balıklar uçarlar.

Los pájaros vuelan.

- Kuşlar uçar.
- Kuşlar uçarlar.

- Golondrinas vuelan por el cielo.
- Golondrinas vuelan por los cielos.

Kırlangıçlar gökyüzünde uçuyor.

Vuelan los dardos tranquilizadores.

Sakinleştirici oklar havada uçuyor.

Ciertos pájaros no vuelan.

Bazı kuşlar uçmaz.

Los pájaros vuelan distancias largas.

Kuşlar uzak yerlere uçarlar.

Ella observaba como vuelan las mariposas.

O, kelebeklerin nasıl uçtuğunu gözledi?

- ¿Vuelas a menudo?
- ¿Vuelan con frecuencia?

Sık sık uçar mısın?

Las palabras vuelan, lo escrito permanece.

Söz uçar, yazı kalır.

Los pájaros vuelan por el cielo.

Kuşlar gökyüzünde uçarlar.

Las aves vuelan alto por el cielo.

Kuşlar gökyüzünde yüksek uçarlar.

Las abejas vuelan de flor en flor.

Arılar çiçekten çiçeğe uçarlar.

Los aviones vuelan por encima de nosotros.

Uçaklar üzerimizde uçar.

Los pájaros vuelan al sur en el invierno.

- Kuşlar kışın güneye doğru uçarlar.
- Kuşlar kışın güneye uçarlar.

Las avestruces no vuelan porque tienen alas muy cortas.

Devekuşları çok kısa kanatları olduğu için uçamazlar.

Muchos pájaros vuelan en otoño hacia tierras más cálidas.

Sonbaharda, birçok kuş daha sıcak ülkelere uçar.

Él estudiaba la manera en que vuelan las aves.

O kuşların uçma şekli üzerine eğitim yaptı.

Los lobos van en manada, pero las águilas vuelan en solitario.

Kurtlar sürüyle gezer ama kartallar yalnız uçar.