Examples of using "Vasos" in a sentence and their turkish translations:
Birkaç bardak getireceğim.
Dört bardak içeceksin.
Shot bardakları ile ilişkililer.
- Lütfen bu gözlükleri yerine koy.
- Lütfen bu bardakları kaldırın.
Bana birkaç bardak getirir misin lütfen.
Bardaklar ve tabaklar kırıldı.
Çünkü bu dikkatle incelenmiş,
Aynanın altında iki gözlük vardı.
O üç bardak su içti.
İki bardak portakal suyu, lütfen.
O kaç bardak meyve suyu içti?
- Üç fincan kahve içti.
- O, üç fincan kahve içti.
O kırmızı gözlük istiyor.
Birkaç bardak bira içelim.
- Gözlükleri kırmamak için özen gösterin.
- Bardakları kırmamaya dikkat edin.
O, gözlüğü kırmamak için dikkatliydi.
Bu gözlük güzel.
İki bardak elma suyu, lütfen.
Bu gözlük kaç paraydı?
Bir kullanımlık bardaklar okulda yasaktır.
İki bardak portakal suyu, lütfen.
Bardakları dikkatlice rafa yerleştirdi.
Boğazları ve kan damarları öyle eşsiz adapte olmuş ki
Kağıt bardakları plastik olanlara tercih ederim.
Tom üç bardağı portakal suyu ile doldurdu.
K vitamini kan damarlarınızı ve kemiklerinizi sağlıklı tutar.
moktor'un sesi o shot bardaklarına dökülüyor,
Birkaç boş bardak istiyorum.
Partide iki bardak şarap içti.
Sinir uçları ve kan damarlarıyla dolu olduğundan son derece hassastır.
Doktorlar her gün en az sekiz bardak su içmeyi öneriyor.
"Fincan, top ve limon numarası"nı nasıl yapacağınızı Google'da arasaydınız
İnsanların dikkatini vermediği bir anda limonları fincanların altına koyun.
Birkaç bardak şarap dili gevşetebilir.
"Tom akşam yemeğinden sonra üç fincan kahve içti." "Uyuyamamasına şaşmamalı."