Translation of "Temprana" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Temprana" in a sentence and their turkish translations:

Hacen sonar la alerta temprana.

Erken uyarı borusu ötüyor.

Una descendiente temprana de nuestra familia de primates.

Primat ailemizden ayrılan ilk kollardan biri.

Una vida sin sentido es una muerte temprana.

Anlamsız bir yaşam, erken doğmuş bir ölümdür.

Perseguir mal humor y travesuras a una edad temprana

küçük yaşlarda huysuzluk ve yaramazlık peşinde

El talento musical suele florecer a una temprana edad.

Müzikal yetenek genellikle erken yaşlarda verimli olur.

Me enseñó a ser explorador a una edad muy temprana.

Çok küçük bir yaşta bir kâşif olmanın ne demek olduğunu bana gösterdi.

Fue una celebración temprana, porque en realidad no era suficiente,

Aslında bu biraz erken kutlamaydı çünkü bu yeterli değildi,

Los niños aprenden a responder a sonidos rítmicos desde una muy temprana edad.

Çocuklar çok genç yaştan itibaren ritmik seslere cevap vermeyi öğrenirler.

Normalmente no hay muchos coches en la carretera a esta hora temprana de la mañana.

Sabahın erken saatlerinde genellikle yolda çok fazla araba yoktur.

En Egipto, los Mamluk era una casta guerrera de origen esclavo, entrenados desde una temprana edad

Memlükler genç yaşlardan beri savaşmak için yetiştirilen köle kökenli bir toplumdu.

Aún a una temprana edad Baibars mostró una destreza militar excepcional y al término de su entrenamiento

Genç yaşta bile Baybars istisnai bir askeri kahramanlık gösterdi ve eğitimini tamamladığında