Translation of "Descendiente" in Turkish

Una descendiente temprana de nuestra familia de primates.

Primat ailemizden ayrılan ilk kollardan biri.

Este instrumento me posiciona como descendiente y como ancestro.

Bu çalgıyla hem bir varis hem de bir ata oluyorum.

Descendiente de segunda generación de italianos. Y se conocieron en Carmelo.

İkinci kuşak İtalyanların çocuğuydu. Carmelo'da tanışmışlar.

El nuevo rey de Inglaterra, Guillermo el Conquistador, era descendiente de un aventurero vikingo.

İngiltere'nin yeni kralı William the Conqueror, kendisi bir Viking maceracısından geliyordu.