Translation of "Términos" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Términos" in a sentence and their turkish translations:

En términos comunes,

genel dilde,

Uso términos comunes, claro.

burada gündelik terimleri kullanıyorum, elbette ki.

En términos de línea de tiempo,

Zamanlama açısından baktığımızda

Aprendí a hablar en términos médicos,

Tıp dilinde akıcı konuşmaya başladım,

Estos son los términos de nuestra existencia.

Bunlar varoluşumuzun koşulları.

Yo estaba aterrado, en términos de la Constitución.

anayasa gereği korkmuş bir şekilde konuşuyordum.

En términos de ese aspecto crítico de bienestar.

tam 10 yıl yaşlandırıyor.

Entonces, si evaluamos la calidad en términos metacognitivos,

Oy verdiğimizde ve kaliteye üstbilişsel baktığımızda

Usamos términos occidentales que no están en turco

Türkçe'de olmayan batı terimleri kullanıyoruz

Ella piensa en todo en términos de dinero.

O, para açısından her şeyi düşünüyor.

Expresado en términos de errores por cada mil pacientes.

her bin hastada görülen hata sıklığına göre ifade edilmiş.

Porque los usuarios han consentido los términos y condiciones.

interneti iyileştirmeye karşı çıktı.

¿Por qué hablamos de alimentos en términos de peso?

Niye gıdadan ağırlık ölçüsü ile bahsediyoruz?

Cuando se define el racismo en términos de comportamientos medibles,

Irkçılığı ölçülebilir davranışlar olarak tanımlarsanız

Porque necesitamos usar algunos términos técnicos para obtener esa parte

çünkü bazı teknik terimler kullanacağım anlamamız için o kısım gerekiyor

Es definir el placer y la satisfacción bajo sus propios términos.

Kendi ifadelerinizle haz ve tatmini tanımlamakla ilgili.

Los padres deben aceptar el cambio de los términos sin aviso.

Ebeveynler bildirim yapılmaksızın değiştirilen şartları kabul etmek zorunda.

Aun así, no aceptó los términos, simplemente acordó reabrir las negociaciones.

Yine de, şartları kabul etmedi, sadece müzakereleri yeniden açmayı kabul etti. Müttefiklere,

En términos generales, los hombres son más altos que las mujeres.

Genellikle, erkekler kadınlardan daha uzundur.

La carta fue escrita usando términos del mundo de los negocios.

Mektup ticari terimler kullanarak yazıldı.

Podemos pensar las emociones en términos de competencia y no de género.

Duyguları alıp cinsiyet yerine yetenek yönüyle düşünebiliriz.

India tiene algo de alza en términos de aumento potencial de cosechas.

Potansiyel ürün artışı yönünden Hindistan avantajlı.

En términos de PIB añadido al PIB del mundo para el año 2030.

2030 yılında dünya çapında eklenmiş GSYİH olarak.

RH: Sí, y de nuevo, tratamos de no pensar en términos de adicción,

RH: Evet, tekrar diyorum biz bunu bağımlılık

En términos de ropa, difiere ligeramente en el período otomano según las regiones.

Kıyafet konusunda ise Osmanlı döneminde biraz farklılık gösteriyor bölgelere göre

Demandamos a la compañía de seguros porque violó los términos de nuestra póliza.

Biz sigorta şirketine poliçemizin şartlarını ihlal ettiği için dava açtık.

El valor de una buena educación no puede ser moderado en términos económicos.

İyi bir eğitimin değeri para cinsinden ölçülemez.

Bill Clinton habló en términos ambiguos cuando le pidieron que describiera su relación con Monika Lewinsky.

Bill Clinton Monica Lewinsky ile olan ilişkisini açıklamak isterken muğlak bir dil kullandı.

No es muy similar a la estructura de la religión cristiana en términos de estructura y arquitectura.

yapı ve mimari itibariyle çok da Hristiyan dininin yapısına benzemiyor

Complementa los términos del contrato. El matrimonio legal y el objetivo del mismo es limitar la propagación del

sözleşmedir. Yasal evlilik ve amacı, Mısır'dan gelen resmi rakamların

- En términos generales, los hombres son más altos que las mujeres.
- En general, los hombres son más altos que las mujeres.

Genel olarak konuşursak, erkekler kadınlardan daha uzundur.