Examples of using "Sudáfrica" in a sentence and their turkish translations:
Güney Afrika çok uzaktır.
Lesotho tamamen Güney Afrika ile çevrilidir.
Ülkem Güney Afrika'da
Güney Afrika'da ise Techno Girls denilen bir program var.
Ayrımcı Güney Afrika'nın beyaz banliyölerinde büyüdüm,
Güney Afrika'daki Zulu kabilesinin kendi dili vardır.
Mossel Körfezi, Güney Afrika'daki bu ufacık ada 4.000 Güney Afrika kürklü fokuna ev sahipliği yapmaktadır.