Translation of "Rápida" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Rápida" in a sentence and their turkish translations:

Rápida eficacia.

, Ney'e, hızlı bir verimlilikle

Es bastante rápida.

Çok hızlı.

Una historia rápida:

Küçük bir hikâye:

Tuvo una muerte rápida.

O, hızla öldü.

Debemos tomar una decisión rápida.

Pekâlâ, hızlıca bir karar vermeliyiz.

¿Puedes lanzar una bola rápida?

Hızlıtop fırlatabilir misin?

Ella es rápida en todo.

O her şeyde hızlıdır.

¿Puedo hacer una pregunta rápida?

Hızlı bir soru sorabilir miyim?

Se dio una ducha rápida.

O hızlı bir duş aldı.

Gracias por su respuesta rápida.

Hızlı cevabınız için teşekkürler.

Gracias por su rápida respuesta.

Hızlı cevabınız için teşekkürler.

Estoy harto de comida rápida.

Hastayım ve fast food'tan bıktım.

Me di una ducha rápida.

Hızlıca duş aldım.

- Estoy cansado de comer comida rápida.
- Estoy cansado de estar comiendo comida rápida.

Ayaküstü yemekten usandım.

Universidad de Nueva York, respuesta rápida.

New York Üniversitesi, hızlı bir cevap alırsınız.

La comida rápida puede ser adictiva.

Fast food bağımlılık yapabilir.

Ella no fue lo suficientemente rápida.

Yeterince hızlı değildi.

Estoy cansado de comer comida rápida.

Fast food yemekten bıktım.

¿Cuál es vuestra comida rápida preferida?

- En sevdiğiniz hızlı yiyecek nedir?
- Hangi fast-food yemeği tercih edersin?

¿Cuál es tu comida rápida favorita?

En sevdiğiniz hızlı yiyecek nedir?

De forma fácil, rápida y menos intimidante.

bunu kolay, hızlı ve daha az caydırıcı bir şekilde yapıyor.

La rápida llegada del policía nos sorprendió.

Polisin çabuk gelişi bizi şaşırttı.

Volar es la manera más rápida de viajar.

Uçmak seyahat etmek için en hızlı yoldur.

¿Qué serpiente es la más rápida del mundo?

- Dünyadaki en hızlı yılan hangisidir?
- Hangi yılan dünyanın en hızlısıdır?

¿Cuál es tu restaurante de comida rápida favorito?

En sevdiğin fast food restoranı hangisi?

La comida rápida es mala para tu salud.

Fast Food yemek sağlığınız için kötüdür.

- Soy más rápido que tú.
- Soy más rápida que tú.
- Soy más rápido que ustedes.
- Soy más rápida que ustedes.

- Ben senden daha hızlıyım.
- Senden daha hızlıyım.

Pregúntenle por su universidad y tendrán una respuesta rápida.

Hangi okula gittiklerini sorun, hızlıca bir cevap alırsınız.

La luz es mucho más rápida que el sonido.

Işık, sesten çok daha hızlıdır.

Todas las intervenciones se hicieron de la manera más rápida

bütün müdahaleler en hızlı şekilde yapıldı

Ella era una fuerte y rápida corredora en ese tiempo.

O, o zaman güçlü, hızlı bir koşucuydu.

- Soy más rápido que tú.
- Soy más rápida que tú.

Ben senden daha hızlıyım.

Después de la caída hubo que hacerle una rápida intervención.

O düşüşünden hemen sonra bir operasyon geçirmek zorunda kaldı.

O, mi hija es la jugadora más rápida, nadie puede vencerla.

Ya da "Kızım en hızlı oyuncudur, geçebilecek kimse yok."

Así que apresúrense y decidan qué opción sería la más rápida.

Çabuk olun ve oraya en hızlı şekilde nasıl gideceğimize karar verin.

La nueva computadora es diez veces más rápida que la antigua.

Yeni bilgisayar, eskisinden on kat daha hızlı.

¿Cuál es la forma más rápida de bajar y rescatar a Dana?

Dana'yı kurtarmak için bu tepeden aşağı inmenin en hızlı yolu ne?

En la rápida campaña de 1805, el sistema de Berthier aseguró que Napoleón

resmen onaylandı. 1805'teki hızlı hareket eden seferde Berthier'in sistemi, Napolyon'un

Y salvado solo por la rápida intervención del mariscal Ney, Eugène y Poniatowski.

uğradı ve yalnızca Mareşal Ney, Eugène ve Poniatowski'nin hızlı müdahalesi ile kurtarıldı.

Solo quisiera tener una conversación rápida con Tom antes de que nos vayamos.

Ben sadece biz gitmeden önce Tom'la hızlı bir görüşme yapmak istiyorum.

Me compré esta máquina de hacer palomitas super rápida de regalo de Navidad.

Bir Noel hediyesi olarak kendime bu çok hızlı patlamış mısır makinesini aldım.

- No tengo mucho tiempo, así que me dejaré caer por un restaurante de comida rápida.
- No tengo mucho tiempo, así que voy a pasar por un restaurante de comida rápida.

Çok vaktim yok, bu yüzden bir fast-food restorana uğrayacağım.

La taza de crecimiento en China es la más rápida de la historia humana.

Çin'in büyüme hızı, insanlık tarihinde en hızlı.

Tom es un buen empleado. Él hace las cosas de forma rápida y eficiente.

Tom iyi bir çalışandır. O işleri hızlı ve verimli bir şekilde yaptırır.

Lo que encontramos no es sólo que la regla del no-inglés es más rápida,

Ve bulduğumuz şey, sadece ana-dil-yok kuralının daha hızlı olduğu değil,

Pues empieza con su veneno, un letal coctel de rápida acción que adelgaza la sangre.

Zehriyle başlayalım. Güçlü, hızlı harekete geçen, kanı sulandıran ölümcül bir karışım.

En esta red la velocidad de descarga es el doble de rápida que la velocidad de subida.

- Bu ağda indirme hızı yükleme hızının iki misli daha hızlı.
- Bu ağda indirme hızı yükleme hızından iki kat daha hızlı.

Tom adora venir aquí desde que él pensó que este lugar sirve la única comida rápida que vale la pena comer.

Tom yemeye değer tek fast food hizmeti veren bu yeri düşündüğü için buraya gelmeyi seviyor.

Tom no sabía el significado de "anglofobia,"así que hizo una búsqueda rápida en la web para ver si podía encontrar qué significaba.

Tom "anglophobia"'nın anlamını bilmiyordu, bu yüzden onun ne demek olduğunu bulabilmek için hızlı bir web araştırması yaptı.