Examples of using "Quedaba" in a sentence and their turkish translations:
Adrenalin gitmişti.
Onların hiç parası kalmamıştı.
Hiç param kalmadı.
hâlâ onlardan derinden kopuktum.
geriye ise sadece bir tane küçük bir erkek çocuk kalmıştı
Düşündüm de ,daha fazla kahvemiz kalmadı.
Benden başka kimse yoktu.
Tom'un hiç parası kalmamıştı.
telefonunuzun şarjı bitmek üzereydi,
Mağazada başka müşteriler yoktu.
Bardakta çok az su kaldı.
Evin şehir mekezinde sanıyordum.
Tom'un yiyecek bir şeyi kalmamıştı.
Tom'un içecek bir şeyi kalmamıştı.
Yaşamak için çok daha uzun zamanı olmadığını biliyordu.
Şişe içinde kalan sadece bir miktar süt vardı.
Tom bıraktığı az miktarda yiyeceği yedi.
Şişenin dibinde kalmış biraz su vardı.
O sürekli olarak para kalmadığından şikayet ediyordu.
Uyup uymayacağını görmek için Tom ceketi denedi.
O bir dilim pasta istedi, ama hiçbiri kalmamıştı.
Bu elbise ona mükemmel oldu.
Erkek çocuğu bir kızla konuşurken suskundu.
Köprünün tahrip olmasıyla, yüzmekten başka yapacak bir şey yoktu.
O, ona uymayan bir erkek gömleği giyiyordu.
Buzdolabında hiçbir şey kalmamıştı.
Benden başka kimse yoktu.
Yere bakıp göz kontağı kurmazken
O yaşamak için uzun zamanı olmadığını çok iyi biliyordu.
Doktor hastanın sadece birkaç günlük ömrü olduğunu vurguladı.
Onun evinde kalırken bana büyük bir oda verdi.
Lonesome George, türünün kalan son kaplumbağası, bilinmeyen nedenlerden öldü.
- Doktor hastanın yalnızca birkaç gün yaşayacağını vurguladı.
- Doktor hastanın yaşamak için sadece birkaç günü olduğunu vurguladı.
Üçüncüsü CSM'yi uçurmak için geride kalırken, iki astronot tarafından pilotluk yapılacaktı.
Artık korumasız kalan bu çok dar geçitten geçerek Roma birliğinin yanına sarkmayı planlamıştı.
Hiç kimse yüzme havuzunda değildi.