Translation of "Previa" in Turkish

Tengo una cita previa.

Benim önceki bir randevum var.

La conciencia es una condición previa de ser.

Bilinç varlığın ön koşuludur.

Alguien mencionó en una charla previa el cerebro límbico.

Ve biri önceki bir konuşmada limbik beyinden bahsetti.

El estudiante leyó el libro la noche previa al examen.

Öğrenci kitabı sınavdan önceki gece okudu.

Es una vista previa de hacia dónde nos dirigimos todos si no actuamos.

harekete geçmezsek hepimizin nereye gittiğinin bir fragmanı.