Translation of "Podrían" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "Podrían" in a sentence and their turkish translations:

¡Podrían saltar!

yayabilirmiş!

Podrían no saberlo.

Onlar onu bilmeyebilirler.

"Estos podrían ser policías. Podrían ser empleados de los negocios."

"Bu insanlar, polis olabilir. Market tezgahtarı olabilir."

¿Cuál podrían ser Uds.?

Bu da siz olabilirsiniz.

Tom y Mary podrían terminar.

Tom ve Mary ayrılabilirler.

Las palabras no podrían describirlo.

Sözler onu tanımlayamadı.

En este punto podrían pensar:

Şimdi, bu noktada şöyle düşünüyor olabilirsiniz:

De lo que podrían haber imaginado.

çok daha etkili bir çözüm olabilir.

Que podrían llevarnos a resultados negativos,

Onlar, kesin olmasa da, ileride potansiyel olarak

Porque las preguntas podrían no hacerse.

Çünkü sorular sorulmayabilir de

Pero no podrían estar más equivocados.

Ama bu, son derece yanlış.

Podrían derretirse a finales del siglo.

yüzyılın sonunda eriyebileceğini söylüyordu.

¿No podrían ser estructuras nómadas, transportables?

Bu yapılar taşınılabilir ya da şişirilebilir olamaz mı?

Incluso podrían imprimir periódicos para mujeres

kadınlara özel gazete bile basabilmişlerdi aslında

¿Podrían las hormigas ser reumatismo congénito?

acaba karıncalar doğuştan romatizma hastası da olabilir mi ki?

Estos consejos podrían salvarte la vida.

Bu tavsiyeler hayatını kurtarabilir.

Sus vidas podrían estar en peligro.

Hayatlarınız tehlikede olabilir.

- ¿Me podrían dar un trozo de tarta de queso?
- ¿Podrían darme un trozo de tarta de queso?
- ¿Me podrían dar un pedazo de tarta de queso?
- ¿Podrían darme un pedazo de tarta de queso?

Bir parça peynirli kek alabilir miyim?

Y podrían abarcar el mundo algún día.

ve bir gün tüm dünyaya yayılabilir.

Y que millones de personas podrían realizar.

tüm iş kategorisini hayal edebilirsiniz.

Porque podrían morderlos de camino a casa,

çünkü yolda sizi sokma ihtimali vardır,

De esta manera, podrían protegerse del mal

Yani kötülüklerden bu şekilde korunabiliyorlardı

Sin agua, los soldados podrían haber muerto.

Su olmasa, askerler ölürdü.

Tengo algunos libros que te podrían gustar.

Senin okumaktan hoşlanabileceğin bazı kitaplarım var.

Ahora ya podrían estar en cualquier sitio.

Şu an her yerde olabilirler.

Si nevase, los aviones no podrían despegar.

Kar yağarsa uçaklar havalanamaz.

- ¿Podrías esperar aquí?
- ¿Podrían ustedes esperar aquí?

- Lütfen burada bekler misin?
- Burada bekleyebilir misiniz lütfen?

Seguro que algunos de Uds. podrían estar pensando:

Bazılarınız şöyle düşünüyor olabilir:

Nunca dejen nada para recordar que podrían automatizar,

Yinelenen veya kaydedilmiş liste olarak zamanlayıp planladığınız

Además, podrían producir electricidad naturalmente sin utilizar motores.

üstelik motor kullanmadan elektriği doğal yolla üretebiliyorlardı

Tal vez podrían no tratarse solo de comida.

belki bu sefer sadece yiyecekten ibaret olmaz.

¿Me podrían aclarar el significado de esta frase?

Benim için senin cümlenin anlamını açıklayabilir misin?

Escúchenme bien, estas podrían ser mis últimas palabras.

- Şimdi iyi dinleyin, bu benim son sözlerim olabilir.
- Şimdi iyi dinle, bu benim son sözlerim olabilir.

Tom y Mary no podrían ser más felices.

Tom ve Mary daha mutlu olamazdı.

Podrían haber preguntado a las mujeres sobre su experiencia.

Kadınlara tecrübelerini sorabilirlerdi.

Al final se podrían reducir para tenerlas en casa.

Ama sonunda birleşerek evinizde olabilecek kadar küçük olanlara küçülecek,

Los que nos precedieron podrían ir mucho más lejos

bizden öncekiler çok daha fazla gidebiliyordu

¿las escuelas ya no podrían volver a esta forma?

acaba artık okullar bu şekile dönemez mi?

La mayoría tiene familias que podrían cuidar de ellos

Birçok aile düzgün desteği olsaydı

Si los deseos fueran caballos, los mendigos podrían cabalgar.

Dilekler at olsaydı dilenciler sürebilirdi.

Podrían haber ascendido a más de USD 500 mil millones.

500 milyar dolar artabilirdi.

Que podrían hacer que muchas cosas volaran por los aires,

bu tür siyah topların yanında

Las civilizaciones extraterrestres podrían haber comenzado en meses de verano.

Dünya dışı medeniyetlerin yaz aylarında başlamış olması gerekirdi.

¿Cómo crees que podrían haber levantado las pramitas de maíz?

sizce mısır pramitlerini nasıl kaldırıp kaçırmış olabilirler

Tom y Mary podrían aprender mucho el uno del otro.

Tom ve Mary birbirinden çok şey öğrenebilir.

Si fallaron una vez, posiblemente pensarán que podrían fallar de nuevo.

Bir kez başarısız olmuşsan yine başarısız olacağını düşünürsün.

Y más importante para mí, podrían haber matado a su abogado.

Benim için daha da fazlası, avukatı da vurulurdu.

El problema es que estas rocas afiladas podrían cortar la cuerda.

Ama sorun şu ki bu keskin kayalar halatı bir bıçak gibi kesebilir.

La gente podría morir de hambre y los gobiernos podrían caer.

İnsanlar açlık çekebilir ve hükümetler düşebilir.

Si no fuese por el agua, los humanos no podrían sobrevivir.

Su olmasa insanlar yaşayamaz.

Sería mejor si un par de cantantes femeninas más podrían venir.

Birkaç tane daha kadın şarkıcı gelebilse çok iyi olurdu.

Es porque están centrados en todas las cosas que podrían ir mal,

bunun nedeni ters gidebilecek bütün o şeylere odaklanmış olmandır

En comparación con otras cosas que se podrían aprender en la escuela".

okulda yabancı dil görmek zaman kaybı.''

No hay duda de que estos personajes estilo Tarzán podrían matarnos fácilmente.

Bu Tarzanvari hayvanların bizi kolayca öldürebilecekleri kuşkusuz.

- ¿Podrías ayudarnos a encontrar una solución al problema?
- ¿Podría usted ayudarnos a encontrar una solución al problema?
- ¿Podrían ustedes ayudarnos a encontrar una solución al problema?

Soruna bir çözüm bulmak için bize yardım eder misiniz?

- ¿Podría decirme por dónde se va a la estación, por favor?
- ¿Podrían decirme por dónde se va a la estación, por favor?
- ¿Podrías decirme por dónde se va a la estación, por favor?
- ¿Podríais decirme por dónde se va a la estación, por favor?

Bana istasyona giden yolu söyleyebilir misiniz, lütfen?