Translation of "Ordena" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Ordena" in a sentence and their turkish translations:

- Ordena tu cuarto.
- Ordena tu habitación.

Odana çekidüzen ver.

Ordena tus prioridades.

Önceliklerini açıklığa kavuştur.

Ordena tu habitación, Louie.

Odanı yerleştir, Louie.

Ordena los libros por favor.

Lütfen kitapları sırasıyla koy.

Es lo que la ley ordena.

Yasanın emrettiği bu.

En los flancos, Hannibal ordena a su caballería que empuje hacia adelante.

Kanatlarda, Hannibal süvarilerine düşmanı geri ittirmesini emrediyor.

En vez de eso ordena un ataque completo contra la línea romana frontal.

Fakat bunun aksine Hannibal, Romalıların ön hattına kanlı bir hücum emri verdi.

Saladino ordena que se traiga agua helada, y que se la ofrezca al Rey.

Saladin buzlu suyun getirilmesini emreder ve krala sundu.

Él da palabras de aliento y les ordena preparar a los hombres para la batalla.

Yüreklendirici sözler ediyor ve askerleri savaş pozisyonu almak üzere hazırlamalarını emrediyor.

Despertados con proyectiles volando sobre las empalizadas, se les ordena a las tropas romanas prepararse para la batalla.

Tahta kazıklarla desteklenmiş kampın üzerinden geçen mızraklarla uyanan Romalı birlikler hızla savaş düzeni emri aldı.

Él ordena que se impale a los sospechosos de traición a plena vista de los residentes e intenta

ardından şüpheli hainleri, halkın gözü önünde kazığa geçirtme emri verdi

- Siempre que viene pide lo mismo para comer.
- Cada vez que él viene aquí, ordena el mismo plato.

O, buraya her gelişinde, aynı yemeği ısmarlar.

Llegando con la infantería y ansioso por la batalla, Longus ordena al ejército que se despligue al banco oeste.

Piyadelerin gelmesiyle ve savaşa istekli Longus ordusuna nehrin batısına pozisyon almalarını emrediyor.

Después de un asedio de tres días, él ordena a sus tropas asaltar el pueblo principal de los taurini.

ordusuna Taurini'nin ana kasabına akın emri verir