Translation of "Museo" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Museo" in a sentence and their turkish translations:

Y un museo, un museo de ciencias.

Ve bir bilim müzesi.

Es un museo.

Bu bir müze.

Fuimos al museo.

Biz müzeye gittik.

- Hoy yo visité un museo.
- Visité un museo ahora.

Bugün bir müzeyi ziyaret ettim.

- ¿A qué hora cierra el museo?
- ¿Cuándo cierra el museo?

Bu müze saat kaçta kapanır?

- Fue aconsejado que visitara el museo.
- Me recomendaron visitar el museo.
- Me recomendaron que visitara el museo.

Bana müzeyi ziyaret etmem tavsiye edildi.

Ahora hay un museo

şimdi bir de müze oluşu var

¿Dónde está el museo?

Müze nerede?

Ladrones saquearon el museo.

- Hırsızlar müzeyi soydular.
- Hırsızlar müzeyi talan ettiler.
- Hırsızlar müzeyi yağmaladılar.

¿Quién diseñó ese museo?

O müzeyi kim tasarladı?

- ¿Qué tan lejos de aquí está el museo?
- ¿A qué distancia está el museo?
- ¿Qué distancia hay hasta el museo?
- ¿Cómo de lejos está el museo?

Müze buradan ne kadar uzaklıkta?

- Este autobús te llevará al museo.
- Este autobús lo llevará al museo.

- Bu otobüs seni müzeye götürecek.
- Bu otobüs sizi müzeye götürecek.

Cuando lo llevas al museo

böyle müzeye götürdüğünüzde anlatırsınız da

¿Visita mucha gente el museo?

Müze çok sayıda kişi tarafından ziyaret edilir mi?

¿Está abierto el museo hoy?

Müze bugün açık mı?

Ahora el museo está cerrado.

Şimdi müze kapalı.

Donó innumerables piezas al museo.

O, müzeye sayısız parça bağışında bulundu.

Voy a entrar al museo.

Ben müzeye gidiyorum.

¿Querés ir al museo conmigo?

Benimle bir müzeye gitmek ister misin?

La reina visitó el museo.

Kraliçe müzeyi ziyaret etti.

Nos gusta ir al museo.

Biz müzeye gitmekten hoşlanırız.

Desaparecieron invaluables joyas del museo.

Paha biçilmez mücevherler müzeden kayboldu.

Eso no es un museo.

O bir müze değil.

- Este museo lleva cerrado cinco años.
- Este museo ha estado cerrado por cinco años.

Bu müze beş yıldır kapalı.

- Este museo no se abre los lunes.
- Este museo no está abierto los lunes.

Bu müze pazartesi günü açık değil.

Merece la pena visitar ese museo.

O müzeyi ziyaret etmeye değer.

¿Dónde está el museo más cercano?

En yakın müze nerede?

Vale la pena visitar el museo.

Müzeyi ziyaret etmek faydalıdır.

El museo está abierto al público.

- Müze halka açıktır.
- Müze halka açık.

Me dijo cómo llegar al museo.

Bana müzeye nasıl gideceğimi söyledi.

Ella fue al museo en taxi.

O, taksiyle sanat müzesine gitti.

Vimos una momia en el museo.

Biz müzede bir mumya gördük.

El museo no abre los domingos.

Müze Pazar günleri açık değil.

El otro día visité el museo.

Geçenlerde müzeyi ziyaret ettim.

Solía ir al museo los domingos.

Pazar günü müzeye giderdi.

El museo necesita un nuevo guía.

Bu müzenin yeni bir rehbere ihtiyacı var.

¿Dónde está la entrada del museo?

- Müzenin girişi nerede?
- Müzenin girişi neresi?

¿Hay un museo en esta ciudad?

Bu kasabada bir müze var mıdır?

¿Este bus se dirige al museo?

Bu otobüs müzeye gider mi?

Le aconsejó que visitara ese museo.

O, ona o müzeyi ziyaret etmesini tavsiye etti.

Tom fue al museo con Mary.

Tom, Mary ile müzeye gitti.

Construiremos el Museo internacional de los Afroestadunidenses.

Afrikan-Amerikan Müzesini inşa ediyoruz.

El museo no se abre los lunes.

Müze pazartesi günü açık değil.

Él me preguntó cómo llegar al museo.

Bana müze yolunu sordu.

¿Este es el camino correcto al museo?

Bu, müzeye giden doğru yol mu?

¿El museo de arte está por aquí?

Sanat müzesi bu civarda mı?

Ella solía ir al museo los domingos.

O, pazar günleri müzeye giderdi.

Yo soy el director ejecutivo del museo.

Ben müzenin yetkili müdürüyüm.

Por este camino se llega al museo.

Bu yol seni müzeye götürecek.

Aprovechó la oportunidad para visitar el museo.

Müzeyi ziyaret etme fırsatından yararlandı.

Aproveché la oportunidad para visitar el museo.

Ben müzeyi ziyaret etme fırsatını elde ettim.

Merece la pena ir al nuevo museo.

Yeni müze ziyaret etmeye değer.

Porque el Museo Metropolitano no podía soportar más

Çünkü Metropolitan Müzesi daha fazla dayanamayıp

Si el tiempo lo permite, visitaré el museo.

Zamanım olursa, müzeyi ziyaret ederim.

Vale la pena dar una visita al museo.

Müze görülmeye değer.

El museo está abierto de lunes a viernes.

- Müze pazartesiden cumaya kadar açıktır.
- Müze, pazartesiden cumaya kadar açık.

No puedo visitar el museo, es demasiado tarde.

Müzeyi ziyaret edemem. Çok geç.

Visitamos el museo más grande de São Paulo.

Biz Sao Paulo'nun en büyük müzesini ziyaret ettik.

El museo tiene una exhibición de armas antiguas.

Müzenin bir eski silahlar sergisi var.

Un guía enseñó el museo a los turistas.

Müzeyi turistlere bir rehber gösterdi.

Bueno, ¿sería una decisión equivocada si permaneciera como museo?

peki, müze olarak kalsa yanlış karar mıydı?

Inaugurado como museo el 1 de febrero de 1935

1 Şubat 1935'de müze olarak açıldı

Un periodista turco visitando el Museo Metropolitano en América

Amerika'da Metropolitan Müzesi'nde gezen bir Türk gazeteci

Pero el Museo Metropolitano lo compró por $ 1.2 millones.

Ama Metropolitan Müzesi bunu 1.2 milyon dolara satın almıştı

A menudo visitaba el museo cuando vivía en Kioto.

Kyoto'da yaşadığım zamanlarda,müzeyi sıklıkla ziyaret ederim.

El museo está a la vuelta de la esquina.

Müze köşenin civarındadır.

María le dijo a Tomás que visitara el museo.

Mary, Tom'a müzeyi ziyaret etmesini söyledi.

Podés sacar fotos fuera del museo, pero no adentro.

Bu müzenin içinde değil, dışında fotoğraf çekebilirsin.

Después de cuatro horas en el museo estamos cansados.

Müzede dört saat sonra yorulduk.

La maestra y los alumnos están en el museo.

öğretmen ve öğrenciler müzede.

Este museo tiene una magnífica colección de arte moderno.

Bu müze, muhteşem bir modern sanat koleksiyonuna sahiptir.

Tengo entendido que el museo está cerrado los lunes.

Müzenin Pazartesi günleri kapalı olduğunu anlıyorum.

Este es el museo más grande de la ciudad.

Bu, şehirdeki en büyük müze.

A la derecha está el Museo de Arte de Harvard.

Sağdaki ise Harvard Sanat Müzesi.

Entonces, ¿por qué siguió siendo un museo durante 85 años?

peki 85 yıl boyunca neden müze olarak kaldı

¿Cuánto dinero se ha gastado en la construcción del museo?

Müzeyi inşa etmede ne kadar para harcandı?

El Museo del Prado está cerrado porque hoy es lunes.

Bugün Pazartesi olduğu için Prado Müzesi kapalı.

Preferiría ir al museo de arte que ir al cine.

Sinemaya gitmektense sanat müzesine gitmeyi tercih ederim.

Hagia Sophia, que fue utilizada como museo durante casi 90 años.

90 yıla yakın bir süre boyunca müze olarak kullanılan Ayasofya

Cuando vamos al segundo piso del Museo de Arqueología de Uşak

Uşak Arkeoloji Müzesi'nin ikinci katına çıktığımızda

Cuando vayas a Uşak, definitivamente deberías visitar el museo de arqueología.

Uşak'a gittiğinizde mutlaka arkeoloji müzesini gezmeniz

Después de su muerte, sus cuadros fueron colgados en el museo.

Ölümünden sonra tabloları müzede sergilendi.

Así que, inspirada por Marie Curie y mi museo de ciencias local,

Bu yüzden, Marie Curie ile yerel bilim müzesinden ilham alarak

Hay colinas, un museo pequeño, un jardín público y una iglesia grande.

Tepeler, küçük bir müze, bir park ve büyük bir kilise vardır.