Examples of using "Muero" in a sentence and their turkish translations:
Ölüyorum.
Ben korkunç açım.
İçim baydı.
Seni görmek için can atıyorum.
Gülmekten ölüyorum.
Paris'i görmek için can atıyorum.
- Açlıktan ölüyorum.
- Ben açlıktan ölüyorum.
Soğuk bir içecek için can atıyorum.
Ölüyorum.
Bir bira için hayatımı feda ederim.
Çok güldüm , öleceğimi düşündüm.
Soğuk bir içecek için ölüyorum.
Eğer ölürsem, bu yüzüğü saklamak isterim.
Onu tekrar görmeye ölüyorum.
- Ona duyduğum kıskançlıktan ölüyorum.
- Ona duyduğum kıskançlık beni öldürüyor.
Paris'i görmek için can atıyorum.
Ben bir fincan kahve için can atıyorum.
Açlıktan ölüyorum.
Neredeyse ölüyordum farkında mısınız?
"Ben sensiz öleceğim." "Cenazene gideceğim"
Ben susuzluktan ölüyorum.
- Ölürsem kimsenin beni bulmayacağı bir yerde ölmek istiyorum.
- Eğer ölürsem, hiç kimsenin beni bulmayacağı yerde ölmek istiyorum.
- Açlıktan ölüyorum!
- Ben açlıktan ölüyorum.
Açlıktan ölüyorum.
Yılanlardan ölesiye korkarım.
Senin hakkında bilmiyorum ama ben açlıktan ölüyorum.
Ben çok açım.
Ayakos'un günlüğünü tekrar okumaya can atıyorum.
Cadılar Bayramı kostümünü görmek için sabırsızlanıyorum.
Açlıktan ölüyorum! Acele et ve bana yiyecek bir şey ver.
Neredeyse ölüyordum.
- Çok açım.
- Açlıktan ölüyorum.
- Ben çok açım.
- At gibi açım.
- Çok acıktım.
- Karnım çok aç.
- Çok acıkmışım.
Ben açlıktan ölüyorum.