Translation of "Mostraré" in Turkish

Te mostraré.

Sana göstereceğim.

- Te mostraré dónde es.
- Te mostraré dónde está.

Nerede olduğunu sana göstereceğim.

- Te mostraré.
- Le mostraré.
- Te voy a mostrar.

Sana göstereceğim.

Te mostraré algunos.

Sana bazılarını göstereceğim.

Os lo mostraré.

Sana göstereceğim.

Os mostraré cómo resolverlo.

Onu nasıl halledeceğini sana göstereceğim.

Te mostraré la ciudad.

Ben sana şehri göstereceğim.

Te mostraré más tarde.

Sana daha sonra göstereceğim.

Te mostraré algunas fotos.

Sana bazı resimler göstereceğim.

Le mostraré el camino.

Ona yolu göstereceğim.

Le mostraré mi habitación.

Ben sana odamı göstereceğim.

Te mostraré el camino.

Ben size yolu göstereceğim.

Te mostraré cómo atrapar peces.

Nasıl balık yakalayacağını sana göstereceğim.

Ven acá. Te mostraré algo.

Buraya gel. Sana bir şey göstereceğim.

Te mostraré cómo se hace.

Bunun nasıl yapıldığını sana göstereceğim.

Yo le mostraré mi coche.

Ona arabamı göstereceğim.

- Voy a enseñártelo.
- Te mostraré.

Sana göstereceğim.

- Le acompañaré.
- Le mostraré la salida.

Seni yürüyüşe çıkaracağim.

Te mostraré el auto que acabo de comprar.

Sana az önce aldığım arabayı göstereceğim.

- Le voy a mostrar algunos.
- Te mostraré algunos.

Sana birkaç tane göstereceğim.

Ahora les mostraré los resultados de mi modelo numérico,

Şimdi size sayısal modelimin sonuçlarını göstereceğim

Te mostraré cómo separar el oro de la arena.

Ben sana altını kumdan nasıl ayıracağımı göstereceğim.

Te mostraré un nuevo enfoque para el aprendizaje de idiomas extranjeros.

Sana, yabancı dil öğrenmede yeni bir yaklaşım göstereceğim.

- Ven aquí y te mostraré.
- Ven aquí y te lo enseñaré.

Buraya gel, ve sana göstereceğim.

Yo te mostraré que el hombre puede renacer de sus cenizas.

Sana insanın küllerinden yeniden doğabileceğini göstereceğim.

Les mostraré un ejemplo reciente que ha cambiado nuestra forma de pensar.

Düşünme şeklimizi değiştiren yeni bir örneği sizinle paylaşayım.

"¡Te mostraré que antes de ser mariscal era granadero y todavía lo soy!"

"Size Mareşal olmadan önce bir el bombası olduğumu göstereceğim ve hala öyleyim!"

- Te enseñaré la ciudad.
- Yo te enseñaré la ciudad.
- Te mostraré la ciudad.

Sana şehri gezdireceğim.