Translation of "Mezcla" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Mezcla" in a sentence and their turkish translations:

¡Mezcla bien los ingredientes!

Malzemeleri iyi karıştır!

Al decidir, hacemos una mezcla,

Bu bir yargı ve önemsediğimiz şeylerin karışımı

Mezcla la leche y los huevos.

Süt ve yumurtayı birlikte karıştır.

Esta solución se mezcla con compuestos orgánicos

Bu çözelti organik bileşenlerle karışır

Mezcla la pintura roja con la azul.

Mavi boya ile kırmızı boyayı karıştırın.

Mezcla la pintura azul con la amarilla.

Mavi boyayı sarı boyayla karıştır.

El aire es una mezcla de gases.

Hava gazların karışımıdır.

El aire es una mezcla de varios gases.

Hava birçok gazın karışımıdır.

El aire es una mezcla de distintos gases.

Hava, çeşitli gazların bir karışımıdır.

El aceite no se mezcla con el agua.

Yağ ve su birbiriyle karışmaz.

Una cacofonía es una mezcla de ruidos chirriantes.

Kakofoni ızgara seslerin bir karışımıdır.

La leche no se mezcla con el agua.

Süt suyla karışmaz.

El aire es una mezcla invisible de gases.

Hava bizim göremediğimiz gazların karışımından oluşuyor.

Añade 100 gramos de azúcar a la mezcla.

- Karışıma 100 gram şeker ekle.
- Karışıma 100 gram şeker ekleyin.

- Toda opinión es una mezcla de la verdad y de errores.
- Cada opinión es una mezcla de verdad y desaciertos.

Her fikir doğru ve hataların bir karışımıdır.

No puedes hacer una mezcla de agua y aceite.

Sen yağ ve su karışımı yapamazsınız.

Fue una mezcla, como suele ser el caso para los escritores.

Yazarlar için sıkça olduğu gibi, tam bir karışımdı.

Primero tenemos una de seda y luego surge una de mezcla textil.

Başlangıçta ipekken yapay ipeğe dönüşüyor.

Como todo el mundo sabe, el aire es una mezcla de gases.

Herkesin bildiği gibi hava, gazların bir karışımıdır.

El pueblo Masai bebe una mezcla de leche y sangre de ganado.

Masai insanları, süt ve sığır kanının bir karışımını içerler.

Los motores de combustión interna queman una mezcla de combustible y aire.

İçten yanmalı motorlar, yakıt ve hava karışımını yakarlar.

Se puede decir que el pueblo armenio es una mezcla de diversos pueblos.

Ermenilerin çeşitli ırkların bir karışımı olduğu söylenebilir.

En el lanzamiento, la cápsula se presurizó con una mezcla más segura de oxígeno y nitrógeno.

Fırlatıldığında, kapsül daha güvenli bir oksijen-nitrojen karışımı ile basınçlandırıldı.

En su cabeza había una mezcla explosiva que se componía de complejos de inferioridad y visiones de omnipotencia.

Muktedirliğin vizyonlarının yanı sıra aşağılık duyguları içeren kafasında bir patlayıcı karışımı vardı.