Examples of using "Jack" in a sentence and their turkish translations:
Bir şey değil, Jack!
Jack'ten ne haber?
- Ben Jack.
- Ben Jack'im.
Jack erken kalkar.
- Jack İngilizce konuşur.
- Jack, İngilizce bilmektedir.
Benim adım Jack.
Jack pullar toplar.
Bir şey değil, Jack!
Jack'i ikna etmek zordur.
Jack, derinden pişman olmuş gibi görünüyor.
Jack Dorsey benden nefret eder.
Jack orada değil.
O, onu Jack'e vermek istiyor.
Jack orada değil.
Jack hasta görünüyor.
Jack güvenebilirsiniz.
Jack Fransızca konuşabilir.
- Jack hızlı araba sürmez.
- Jack hızlı sürmez.
Jack'i ne kadar süredir tanıyorsunuz?
Jill Jack'le nişanlıdır.
Bu Jack'in elması.
Onu Jack'e verecek.
Jack rezervasyonları iptal etmeye karar verdi.
Jack hasta görünüyor.
Herkes Jack'e güldü.
Jack mektuplarıma cevap vermeyecektir.
Tom Jack kadar uzundur.
Jack arkadaşlarımdan biridir.
Jack'in kitabı ilginç.
Dün karşılaştığım Jack'ti.
Jack 10 Ağustos'ta doğdu.
O, Jack'in hatası değil.
Jack, babasına benzer.
Jack'a elma veriyorum.
John, Jack'le birlikte oturuyor.
Jack bizim için yemek pişirmekle meşgul.
- Jack, resim yapmakla ilgilenir.
- Jack resimle ilgileniyor.
O dün Jack'e rastladı.
Jack tüm çocuklar tarafından güldürüldü.
Jack kompozisyonunda bir sürü hata yaptı.
Jack yanlışlıkla benim şemsiyemi almış olabilir.
Mary Jack kadar hızlı yüzer.
Jack geçen ay altı sınavı vardı.
Jack White ve Karen Elson boşanıyorlar.
Jack'in sahip olduğu aynı saati istiyorum.
Jack tüm çocuklar tarafından güldürüldü.
Jack çocuklarına çok serttir.
Jack bu sefer kesin başaracak.
Jack'in bütün yaptığı uyumak.
Bu, Jack'in inşa ettiği evdir.
Jack ve Bill çok iyi arkadaşlardı.
- Jack benden üç yaş daha büyük.
- Jack benden üç yaş büyük.
Jack sınıftaki en zeki çocuktur.
- Jack, yeni bir bisiklet satın almayı göze alamaz.
- Jack'in yeni bir bisiklet satın almak için parası yok.
Kalabalıkta Jack'in görüntüsünü kaybettik.
Jack arkadaşı için bir hediye aldı.
- Dün pencereyi kıran Jack'tı.
- Dün camı kıran Jack'ti.
Jack asla yalan söylemediğini söyledi fakat yalan söylüyordu.
Jack paltosunun tozunu fırçaladı.
Jack altı yıldır New York'ta yaşıyor.
Jack elli mil yürümekten dolayı yorgundu.
Jack geçen yıl okuldaydı.
Jack'in arkasından konuşmamalısın.
O, kız kardeşleriyle birlikte Jack'i ziyaret edeceğini söyledi.
Mary çocuklarını başıboş bıraktığı için John'u suçladı.
Jack matematik testinde hiç hata yapmadı.
Jack sınıfında en uzun çocuk.
Jack gezisi hakkındaki hikayeleri ile beni sıkıyor.
- Nancy Jack'le evlenecek kadar aptal olamaz.
- Nancy Jackl'le evlenilmeyeceğini bilecek kadar akıllıdır.
- Nancy Jack ile evlenmeyecek kadar mantıklıdır.
Jack matematik sınavında hiç hata yapmadı.
- Jack, evde bir kedi ve bir papağan bakıyor.
- Jack, evde bir kedi ve bir papağan besliyor.
Jack'in yanında oturan güzel kız kim?
Partide Jack ve Mary'nin yanındaki kimdi?
Jack burada değil. O zamanki otobüsünü kaçırmış olabilir.
Mary odaya girdiğinde Jack aniden konuşmayı kesti.
Birdenbire, Jack kendisine ne olduğunu fark etti.
Jack ve ben cumartesi günleri ofiste sırayla çalışmayı kabul ettik.
Jack'in sorunu eşinin onun kazandığından daha fazla harcamasıdır.
Jack her zaman diğerlerinin hatalarını bulur. Herkesin ondan kaçınmasının nedeni budur.
Bu, Jack'in yaptığı evde yaşayan fareyi sinsice izleyen kediyi kovalayan köpektir.