Examples of using "100" in a sentence and their turkish translations:
100 numaralı adam
Onun sadece 100 doları vardı.
Biz yüz yıllardır bu işin içindeyiz.
yüz siyahi öğrenci kabul edilecek,
100 sayfa bastım.
Günde 100 avro kazanırım.
Ona 100 yen borçluyum.
Ben 100 sayfa yazdırıyorum.
Ardından 100 kişi daha. 100 kişi daha.
yüzde yüz başarılı olsalar dahi,
100 milyon ağaç yok oldu
100 binlerce hayvan ise can verdi
yani 100 yılda değiştirdiği
Yüz dolar ile halledebilirim.
O, hesabından 100 dolar çekti.
100 sayfa yazdırmak zorundayım.
koçluk yapmayı bitirdi.
kendinden 100 kat ağırlığındaki
Bunun ona 100 dolara mal olacağını hesap etti.
Onun borcu 100 dolara geldi.
Tüm gün için 100 Euro.
Onun en fazla 100 doları var.
belki elli, belki yüz yıl sonra çocuklar
Desteğinizi 100 dolar arttırmayı düşünür müydünüz?
%100 mahkumiyet oranına sahipti,
Ama geleceğimizin ise yüzde 100'ü onlar.
uzunluğu da maksimum 100 metredir
Gölet 100 metre çapındadır.
Yüz dolar bana ne kadar dayanır?
Su 100 santigrat derecede kaynar.
Bu durumda, 100 € lütfen.
Hızölçer şu anda saatte 100 mili gösteriyor.
İngilizcede 100 üzerinden 90 puan aldı.
100'ün kare kökü kaç?
100 diyeceğim, ama emin değilim.
Güneş etrafında 50 veya 100 dönüş.
Kimse 100 yıl diskleri göndereceğimizi düşünmedi.
çocukların üçte biri 50. doğum günlerini göremiyordu.
Her bir dişi 100'ün üzerinde yavru doğurabilir.
Söylediklerim yüzde yüz doğru mudur?
Çok az sayıda insan 100 yaşına kadar yaşar.
100 kelimeyle İngilizce konuşamazsın.
Odada 100'den fazla insan var.
Ama diyelim ki kesinlikle, %100 virüse sahip değilsiniz.
Bilgisayarımı almak için yüz dolar ödemek zorunda kaldım.
- Karışıma 100 gram şeker ekle.
- Karışıma 100 gram şeker ekleyin.
100 gram tere yağında kaç kalori var?
Bu, yüz yaşındaki birinin beyni gibi görünüyor.
Fakat Darwin'in mektubundan 100 yıl sonra,
Bu, bizzat hükûmet tarafından yüzde 100 kontrol edilen bir teknoloji.
Ve bunu buraya saracağız. Yüzde yüz pamuk.
Bugün, 100 binden fazla kadın bizimle çalışıyor ve 20 milyon
fakat en az 100 kilometre uzaklıktan getiriliyor
100 bin tane karıncanın sizi aynı anda ısırdığını
Evet. O, on iki saniye içinde 100 metreyi koşabilir.
100 dolar beni ne kadar taşıyacak merak ediyorum.
100 dolar yolculuk için tüm giderlerini karşılayacaktır.
Tasarruf hesabına 100 dolar yatırdı.
Tom'un arabasının 100 beygir gücü var.
Hayat %100 ölüm oranına sahiptir.
Evet, su yeterince derin görünüyor, ama asla yüzde 100 emin olamazsınız.
Güvenlik için uçurumun kenarından 100 metre aşağı inmeleri gerek.
Öğretmenimiz, "su 100 derecede kaynar." dedi.
Su, 100 santigrat derece sıcaklıkta kaynar.
100 kelimeden daha fazlasını biliyorum.
Bugün, günde 100 milyon varil petrol kullanıyoruz.
Saatte 100 kilometreyi geçen sprintler atabiliyor.
veya Güneş'in kütlesinin 100 katı büyüklüğünde olabilir.
Nihayetinde, yaklaşık 100 gün sonra, kol tamamen yeniden büyümüştü.
O iki yaşında, ama şimdiden 100'e kadar sayabiliyor.
100 yaşına kadar yaşarsam 2103'te de hayatta olacağım.
Bu yüzden onun için zor olanı yaptı ve 100 kadar arkadaş ve akranının
Hâlâ yüz metrelik mesafe var. Bunu yapmamın imkânı yok.
O çocuk sadece dört yaşında fakat şimdiden yüze kadar sayabiliyor.
Su, deniz seviyesinde 100 santigrat derecede kaynar.
Öğretmenimiz bize suyun 100 santigrat derecede kaynadığını söyledi.
Bazıları 2.Ramses'in altı kadına ve 100'den fazla çocuğa sahip olduğunu söylüyorlar.
ama insan yaşamı genellikle 100 yıldan daha az sürer.
her şeyi öncekinden 100 kat daha iyi hâle getirdi.
Çelik üretiminin bu yıl 100 milyon tona ulaşacağı tahmin edilmektedir.
Ama beslenecek en yakın yerlerin uzaklığı 100 kilometreyi aşabiliyor.
Normal şartlar altında, suyun kaynama sıcaklığı 100 santigrat derece.
-- eylemler büyüyerek devam etti ve şimdiye dek 100 ölüm ve binlerce yaralanmaya sebep oldu
30 yıl önce ise cinayet oranı yüz binde 8,5'ti,
ondan sonra gelecek olan 100 pramitten onu ayıran kısım ise bu
belki 100 tane kabuk ve taşı toplamış, kollarını da savunmasız kafasının üzerine doğru katlıyor.
Fransız birliklerinin dağlardan sadece 8 günde neredeyse 100 mil ilerlediklerini gören ünlü Alpler geçişini planladı .
Bir günde beş yeni İngilizce kelime öğrenirsen yılda 1,825 kelime yapar ve yüz yılda 182,620 kelime öğrenebilirsin.
1,5 metre uzunluğundaki, 100 kiloluk bu görkemli memeli, çok rahat bir şekilde ölümcül yaralar verebilir.
Son 100 yılın bilim ve teknoloji ve topluluğun diğer alanlarındaki gelişmeler hayat kalitesine hem avantajlar hem de dezavantajlar getirdi.