Translation of "Iglesias" in Turkish

Predicaba en mega iglesias.

Muazzam kiliselerde vaaz verdim.

Se erigieron iglesias por toda la isla.

Kiliseler tüm ada üzerine inşa edilmiştir.

Las iglesias están marcadas en el mapa con una cruz.

Kiliseler haritada haçlarla belirlenir.

En los Países Bajos, las iglesias y las organizaciones de cuidado

Hollanda'da bakım ve refakate ihtiyaç duyan insanları

Las cigüeñas suelen hacer sus nidos en los campanarios de las iglesias.

Turnalar yuvalarını kilisenin çan kulelerine yapmaya eğilimliler.

Vivió en estilo real y, notoriamente, saqueó iglesias españolas a tal escala que

Kraliyet tarzında yaşadı ve ünlü bir şekilde İspanyol kiliselerini o kadar büyük bir ölçekte yağmaladı ki

El centraliza su reino aún más al construir fuertes e iglesias y expande la capital

sonrasında yönetimini ; kiliseler, surlar yapıp, Targoviste ve diğer şehirleri