Examples of using "Debiste" in a sentence and their turkish translations:
Beklemeliydin.
Onu görmeliydiniz.
Onu bana daha önce söylemeliydin.
Geri gelmemeliydin.
Beni terk etmemeliydin.
Onu söylememelisin.
Sen onun tavsiyesini kabul etmeliydin.
Çok daha erken söylemeliydin.
Filmi görmeliydin.
- Bana dün söylemeliydin.
- Bana dün deseydin.
Onun uyarısına kulak vermeliydin.
O resmi atmalıydın.
Gerçeği söylemeliydin.
Dün beni görmeye gelmeliydin.
Onu uzun zaman önce tamamlamalıydın.
Bu kadar çok dondurma yememeliydin.
Yarım saat önce başlamalıydın.
Beni dinlemeliydin.
Paraya ihtiyacın olduğunu bana söylemeliydin.
Partimize gelmeliydin.
Onu okulda öğrenmeliydin.
Belki de daha önce bunu akıl etmeliydin.
Onun ricasını açıkça reddetmeliydin.
Dün gelmeliydin.
Sen bana yalnız gelmek istediğini söylemeliydin.
Bu kadar tehlikeli bir yere gitmemeliydin.
Çok daha erken söylemeliydin.
Eve daha önce gelmeliydin.
Daha erken gelmeliydin.
Bana gerçeği söylemeliydin.
Bir sürü insan onu yapmamış olman gerektiğini sana söyleyecektir.
Böyle haksız bir öneriyi reddetmen gerekirdi.
- Hobin için o kadar çok para harcamamalısın.
- Hobin için bu kadar çok para harcamamalıydın.
Böylesine soğuk bir gecede onu bekletmemeliydin.