Examples of using "Hágame" in a sentence and their turkish translations:
Lütfen yatağımı topla.
Beni ne zaman orada istediğini bana bildir.
Lütfen benim için not alın.
Lütfen kanepeden kalkın.
Lütfen bu kopyayı benim için düzeltin.
Lütfen bana biraz çay yapın.
Lütfen her bir sayfanın üç kopyasını yap.
Lütfen bu gece beni ofisimden ara.
Odama bir sürahi koyun lütfen.