Examples of using "Hubo" in a sentence and their turkish translations:
Silah sesleri vardı.
Dün bir deprem oldu.
diyenler vardı ya
Çok fazla trafik var mıydı?
Bir kavga vardı.
Bir patlama vardı.
Bir sebebi var mıydı?
Kaç tane kurtulan vardı?
Hiç şiddet yoktu.
Katliam vardı.
Bir duruşma vardı.
Bir aksaklık vardı.
Hiç hata yoktu.
Hiç cevap yoktu.
Bir sessizlik vardı.
Bir kaza vardı.
Bu bir suikasttı.
Saldırı yoktu.
Çok sayıda kurban vardı.
Orada kaç tane kurban vardı?
Elbette başka sebepler de vardı
Bir takım ayarlamalar vardı,
Yakında bir yangın patlak verdi.
Dün gece beş yangın vardı.
Bugün bulutlar yoktu.
Ürkütücü bir sessizlik vardı.
- Dün bir dolunay vardı.
- Dün dolunay vardı.
Herkes alkışladı.
bir şey yapmadınız diye sorarlar.
Çok fazla bağırış ve öfke vardı.
yine ağalık düzeni vardı parası olan insanlar vardı
o üzücü terör saldırısı yaşandı
Dün gece sert dondu.
- Bu sabah bir deprem oldu.
- Bu sabah bir deprem vardı.
Bu ay iki cinayet vardı.
Geçen gece büyük bir deprem oldu.
Aniden bir patlama oldu.
Boruda hasar vardı.
Selam, ne var ne yok?
Neyse ki, kimse yaralanmadı.
- O zaman aramızda nefret vardı.
- O zaman aramızda düşmanlık vardı.
Suçla ilgili hiçbir tanık yoktu.
Bir an bir sessizlik vardı.
Sokaklarda savaş vardı.
Dün gece büyük bir yangın vardı.
hiç okumayı öğrenmemiş insanlar vardı.
yine eleştirdiği şeyler vardı
düz olduğunu tarih'te iddaa edenler vardı
Fakat Fabius'tan cevap gelmedi.
Geçen kış çok kar vardı.
Geçen ay bir kongre vardı.
Evde şanssız bir kaza vardı.
Birkaç kişi konferansa geldi.
Tokyo'da büyük bir deprem oldu.
Bir zamanlar burada bir köprü vardı.
On günde on kaza oldu.
Geçen yıl çok kar vardı.
Sorum için hiçbir yanıt yoktu.
Toplantıda kaç kişi vardı?
2009 yılında mali bir kriz vardı.
- Haiti'de büyük bir deprem vardı.
- Haiti'de büyük bir deprem oldu.
Ona yardımcı olmaya çalıştım ama yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
Kulübümüzde bir dans vardı.
Hiç hayatta kalan yoktu.
Stadyumda bir sürü insan vardı.
Dün bir araba kazası vardı.
O konuda hiçbir sorun yoktu.
Birkaç dakikalığına, tam bir sessizlik vardı.
Orada bir trafik kazası oldu.
Burada bir zamanlar bir kilise vardı.
Dün Hindistan'da büyük bir deprem oldu.
Kısa bir sessizlikten sonra bağırdığını duydum:
bu mahallede bir halk toplantısı yapıldı.
bizim zamanımızda atari salonları vardı
bu patlamadan öyle büyük bir ses çıktı ki
Bizim kültürümüzde çok da fazla değişiklik olmadı
korkusunun muazzam bir şekilde azaldığı
Denizde şiddetli bir fırtına vardı.
Dün gece bu şehirde bir yangın vardı.
Tabii ki, kasabada konserler vardı.
Onun rolünde hiç hata yoktu.
Bir otopsi var mıydı?
Geçen yıl kötü bir hasat vardı.
O göründüğünde garip bir sessizlik vardı.
Dün gece mahallede büyük bir yangın vardı.
Uzun zaman önce, genç bir adam vardı.
- Sen bir başarısızlıksın.
- Fiyaskosun.
Dün gece sıcaklıkta ani bir düşüş oldu.
- Depoda büyük bir yangın vardı.
- Mağazada büyük bir yangın vardı.