Translation of "Enfrenta" in Turkish

0.021 sec.

Examples of using "Enfrenta" in a sentence and their turkish translations:

Tom enfrenta un desafío.

Tom bir meydan okuma ile karşı karşıya.

Se enfrenta al fracaso,

takıldın,

Tom enfrenta un dilema.

Tom bir ikilemle karşı karşıyadır.

Tom se enfrenta a un enigma.

Tom bir muamma ile karşı karşıya.

Mucha gente enfrenta las noticias cada mañana

İnsanların pek çoğu sabah haberlerini

Pero el mayor riesgo al que se enfrenta

Ama karşılaştığı en büyük risk,

Tom tiene que saber a lo que se enfrenta.

Tom neyle karşı karşıya olduğunu bilmeli.

Son los retos a los que se enfrenta hoy la industria agrícola.

tarım endüstrisinin bugün karşı karşıya kaldığı bir sorun.

El cangrejo de los cocoteros enfrenta a uno de los osos más temibles.

Çevik Hindistan cevizi yengeci dünyanın en korkunç ayılarıyla karşılaşacak.

Los problemas sin resolver que el mundo enfrenta hoy en día son gigantescos,

Bugün dünyanın karşı karşıya olduğu çözülmeyen sorunlar devasa,

Déjame saber qué pasa ahora. El enemigo que nos enfrenta es la corona.

Bırak artık bana bir şey olmaz naralarını. Karşımızdaki düşman korona.

Un gran lugar para ir a continuación, ya que examina los inmensos desafíos técnicos que enfrenta

uyandırırsa, burası ayın yol açtığı muazzam teknik zorlukları

Y la resistencia que enfrenta en la celda es lo que ves en la pantalla en este momento.

hücrede karşılaştığı direnç ise şu an ekranda gördüğünüz şekilde

Ahora él se enfrenta al poderoso ejército otomano, pero espera que la llamada a la cruzada del Papa Pious

Artık Osmanlı ordusu ile karşı karşıyadır. ümidi ise Papa Pious'un Osmanlı'ya