Examples of using "Divorciar" in a sentence and their turkish translations:
Boşanmak istemiyorum.
- Boşanıyor musun?
- Boşanacak mısın?
Tom boşanacak.
Onların boşanıp boşanmayacaklarını merak ediyorum.
Söylentilere göre aktris boşanacak.
Zaten herkes Tom ve Mary'nin boşanacağnı biliyor gibi görünüyordu.
Kırk yıllık evliliklerinin ardından ayrılmak istiyorlar.