Examples of using "Cubierta" in a sentence and their turkish translations:
Onun yüzü çamurla kaplıydı.
Biz güvertede yürüyorduk.
Tepe tamamen karla kaplıydı.
- Dağ kar ile kaplı.
- Dağ, kar ile kaplı.
Makine tozla kaplıydı.
Dünya ormanlarla kaplıdır.
Oda tozla kaplıdır.
Şehir karla kaplandı.
Onun yüzü kanla kaplıydı.
O dağ kar ile kaplıdır.
Dağ karla kaplıydı.
Tarantula, gördünüz mü? Bakın, üzeri kumla kaplı.
Kitabın üzerinde siyah bir ceket vardı.
Arkandayım.
Sokak reklam ile doluydu.
Benim havlum kırmızı karıncalarla kaplı!
Bu dağ bütün yıl karla kaplıdır.
Merdiven toz ve pas ile kaplıydı.
Bu dağ tüm yıl boyunca karla kaplıdır.
Ada kış boyunca buzla ve karla kaplıdır.
Bütün sene boyunca bu dağ karla kaplı.
Çocuk yüzü çamurla kaplı döndü.
Duvar kısmen sarmaşıkla kaplıdır.
Dağ tüm yıl boyunca karla kaplı.
Dağın zirvesi karla kaplıydı.
Hayvanların derisi kıllarla kaplıdır.
Fuji Dağının tepesi karla kaplıdır.
Dağın tepesi karla kaplıydı.
Fuji dağının tepesi karla kaplıydı.
Kitabı baştan sona okudum.
Ayasofya neredeyse mermer ile kaplı diyebiliriz
Dağın üst kısmı karla kaplıdır.
Dağın tepesi her zaman karla kaplı.
Tepesi karla kaplı olan şu dağı görebiliyor musun?
Ama gece kuvvetli bir rüzgâr çıkarsa üzeri tamamen örtülebilir.
ama kaputun altında neler dönüyor bilmezsiniz ya öyle bir şey.
Tom defterinin kapağına mutlu bir yüz çizdi.
Dünya yüzeyinin beşte biri donmuş topraklarla kaplıdır.
Ormanlar dünya yüzünün %9.4'ünü kaplar.